21 Aralık 2012 Cuma

Erdoğan bisküvi satıp İETT'de top oynuyordu"


IG Metal sendikasına bağlı işçi temsilcisi İbrahim Akbal tarafından organize edilen seminerde, Mercedes çalışanları ekonomi, sağlık, güvenlik ve güncel konularda bilgilendirildi. Bremen'nin Neue Vahr semtindeki Halk Merkezi'nde düzenlenen seminer bir hafta sürecek. 
Seminerin ilk konukları Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Meclis Grubu Başkanvekili Muharrem İnce ile İstanbul milletvekili Süleyman Çelebi oldu.
Yaklaşık 200 kişinin katıldığı seminerde Murat Karagöz adlı bir katılımcının “Türkiye'yi kötülüyorsunuz. Siz Yunanistan'dan veya Portekiz'den mi geldiniz" şeklindeki tepkisine CHP'li vekiller sert yanıt verdi.

Bu soru CHP'li Süleyman Çelebi ile Muharrem İnce'yi kızdırdı. Çelebi, soruya karşılık, “Biz burada Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu anlatıyoruz. Senin tuzun kuru. Bizim görevimiz uyarmakö diye cevap verdi.

İnce ise, “Önceden bize Rusya'dan mı geldiniz derlerdi şimdi Yunanistan'dan mı geldiniz diyorlar. İnanın haftaya Yunan Parlamentosuna davetliydim gitmeyeceğimö dedi.


"Erdoğan bisküvi satıp İETT'de top oynuyordu"

CHP Meclis Grubu Başkanvekili Muharrem İnce yaptığı konuşmada darbelerden, ekonomiye, sağlıktan Türkiye'nin ikili ilişkilerine kadar bir çok konuya değindi. İnce, “12 Eylül CHP'yi kapattı. Genel Başkan Bülent Ecevit zorunlu ikametgâha gönderildi. Milletvekili Deniz Baykal zorunlu ikametgâha gönderildi. Bizim milletvekilleri hapse atıldı. Partinin mallarına el konuldu. O sırada bu tosuncuklara ne oldu. Tayyip Erdoğan bisküvi satıp İETT'de top oynuyordu. Erdoğan işkencemi gördü. Bu ülkede 12 Eylül'de işkenceyi devrimcilerle Ülkücüler gördü. Ülkücülere Mamak'ta, devrimcilere Selimiye, Diyarbakır'da, Metris'te işkence yapıldı. Darbeden biz gördük zararı bunlar ne gördüler. O günleri hatırlayalım 650 bin kişi gözaltına alındı. Bunların hangisi gözaltına alındı. Tayyip Erdoğan'nın bir gazetedeki röportajını buldum. 80 öncesi Metris'te yattığını söylüyor. Bunu da belgelerim. Bunu daha öncede açıkladım. 326 Ak Parti milletvekilinden bir babayiğit varsa çıksın gelsin karşıma. Erdoğan 80 öncesi 'Metris'te işkence gördüm' diyor. Araştırdım Metris Cezaevi 17 Nisan 1981'de açılmış. Ama röportajda öyle demiş. Biz darbeci değiliz. Biz özgür Türkiye istiyoruz. Mutlu bir Türkiye istiyoruz, çağdaş bir Türkiye istiyoruz, hukuk devletinin kurumlaşmasını istiyoruz, adalet istiyoruzö diye konuştu.




Ak Parti otoyollar konusunda iyi işler yaptı

Ak Parti'nin bölünmüş otoyollar konusunda iyi işler yaptığını dile getiren İnce konuşmasını şöyle sürdürdü öCHP gitsin ABD'nin taşaronluğunu yapsın ona meydan okurum. Türkiye ikiye ayrılmıştır; bir Allah'tan korkanlar bir de ABD'den korkanlar. Pazarcı bir teyze bana telefon açıyor. Benle görüşmek istediğini söyledi. Bende telefonda anlat dedim . Telefonda konuşamamam dinliyorlar dedi. Memleketin durumuna bakın. AK Parti bu bölünmüş yollar konusunda iyi işler yaptı başarılılar. Ama şunu söyleyeyim; yol ve yolsuzluk konusunda bir numaralar. Ben sıradan bir köylü ailesinin çocuğuyum. Annem şalvarlı, babam takkeli sakallı Hacı'ydı. 10 yıldır milletvekiliyim. Üzüldüğüm taraf şu. Ben 2002 de bu ülkenin neyi vardı, bu gün onların ne kadarı gitti ben ona bakarım.

Bu hükümet 1100 parça mal, tesis, arazi, liman sattılar. Buna üzülüyorum. Babanın malımı bu ya. Babanın malını mı satıyorsun. Nasıl oldu da Esat ile Erdoğan düşman oldu. Başbakan Esat'la tatil yapıyordu. Başbakanın kızı bir gazeteye açıklama yapıyor. Ben defalarca Şam'a gittim, ailece tatil yapardık diyor. Esad'ın eşi ağırlamış bunları. Ne oldu da birden bire düşman oldular. ABD öyle istedi. Türkiye'yi Amerika'nın jandarması yaptı bu iktidar. Hani bunlar Amerika'ya karşıydı, hani siyonizme karşıydı, hani İsrail'e karşıydı. Bir soru önergesi verdim hükümete. İsrail ile gizli anlaşmanız var mı diye. Elimde Davutoğlu imzalı belge var. İsrail'le gizli anlaşma yaptık ama açıklayamayız diyor. Biz İran'a kızdığımız zaman mangalda kül bırakmıyorsunuz. Ama Amerika İran'ı vuracağı zaman Amerika'nın yanına geçiyorsunuz. Nasıl Müslümanlık bu. Biz bu milletin bir parçasıyız. Biz Türkiye güçlü olsun istiyoruz. Türkiye dış politika anlamında rezil günlerini yaşıyor. Millet olarak önce toplumsal uzlaşmaya ihtiyacımız var. Bu uzlaşmayı sağlamalıyız. Kürtlerle, Alevilerle tek partili CHP zamanında sorunlar olmuş olabilir. Bunları gidereceğiz. En büyük proje buö dedi.

Seminerin ilk günü İbrahim Akbal'ın CHP'li milletvekillerine verdiği plaket ve çekilen toplu hatıra resimle son buldu. Vekillere 'Yunanistan' sorusunu soran Murat Karagöz milletvekillerinin kendisini yanlış anladığını dile getirdi. Karagöz, “Vekillerimiz Türkiye'yi kötülüyordu. Yunanistan ve Portekiz'de kriz var, onlar batıyor acaba bizi onlarla mı karıştırdılar diye 'Yunanistan'dan mı geldiniz? diye sordum" diye konuştu. Toplantı sonunda ise tartışma tatlıya bağlandı ve vekillerle Karagöz birlikte fotoğraf çektirdi.

http://www.muhalifgazete.com/55494-Muharrem-ince-yi-kizdiran-soru.htm

Hiç yorum yok: