26 Aralık 2012 Çarşamba

Aklinizi ya Basiniza Alin yada Aklinizi Kellenizle Beraber Bu Millet Gelir Alir!!!




Seyit Onbasiyi rehber kitaplardan cikartmak Canakkale Savasina sehit olan dedelerimize ve o savasin dunyaya verdigi kahramanlik  ve hayranlik duygusunu zedelemekten ote, saygisizlik, utanmazlik daha otesi Serefsizlik degil de nedir? 

Mandaci hainleri, isyanci cetecileri, vatanhaini din adamlarini kahraman etme cabalarina benzemez Canakkale savasinin kahramanlarina dokunmak. 

Siz kimsiniz de bu milletin gazilerini, sehitlerini kitapciklardan cikartmaya cesaret ediyorsunuz. Bu icraati yapan soysuzlarin ancak utanilacak soylari vardir. Mandaci ingiliz ve yunan esareti duskunleri kime yaranmak cabasindasiniz bilmiyorum ama aklinizi ya basiniza alin yada aklinizi kellenizle beraber bu millet gelir alir...

Silahli Kuvvetler boyle bir albay yetistirdigi icin utaniyordur mutlaka...Cunku Biz Utaniyor ve Lanetliyoruz...

Çanakkale Ruhu' ve 'Çanakkale Şahitleri' kitaplarının yazarı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Halil Ersin Avcı da emekli Albay Çağlar'ın iddialarının komik ve mesnedsiz olduğunu söyledi Avcı, hem içerde hem dışarıda bazı güçlerin Çanakkale Savaşları ile ilgili delilleri karartmak, halkın gündeminden uzaklaştırmak için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi.

Çanakkale'de askerlerin inançla savaştığını kaydeden Avcı, "Bu tarz iddialar, milletin inançlarını yıkmak için ortaya atılan iddialardır. Bu eylemlerle milli bir kimlik oluşmasına engel oluyorlar" dedi.

Çağlar'ın Mecidiye Tabyası'ndan atılan bir gülenin Ocean Zırhlısına ulaşamayacağı yönündeki iddianın komik olduğunu belirten Avcı, Çanakkale Savaşı'nda kullanılan Krupp etiketli topların 16 bin 300 metre menzili olduğunu, Ocean zırhlısının ise Mecidiye Tabyası'ndan yaklaşık 4 bin metre uzakta olduğunu söyledi. Avcı, "Seyit Onbaşı'nın güleyi sürdüğü top, Ocean zırhlısının bulunduğu yerden dört kat uzak mesafedeki bir hedefi bile vurabilir" dedi.

Emekli Albay Mustafa Haluk  ya tarihi ve teknik bilgiden yoksun olduğundan ya da Çanakkale Savaşı sebebiyle toplumda oluşan milli bilinci yok etmek için böyle iddialar ortaya attığını söyleyen Avcı, her iki halde de Çağlar'ın büyük bir mesuliyet altına girdiğini kaydetti.

Çanakkale Savaşı'nın kahramanlarından Seyit Onbaşı'nın tartışıldığı bu günlerde çok önemli bir bilgi ortaya çıktı. 1936 yılında bir gazeteye röportaj veren Seyit Onbaşı, Çanakkale Savaşı'nın ruhunu taşıyan o fotoğrafın nasıl oluştuğunu an be an anlatıyor!

Çanakkale Savaşı'nda Seyit Onbaşı olayının 'gerçek dışı' görülerek alan kılavuzları ders kitabından çıkarılmasının yankıları devam ediyor.


Çanakkale Savaşı'nda Seyit Onbaşı olayının 'gerçek dışı' görülerek alan kılavuzları ders kitabından çıkarılmasının yankıları devam ediyor. Bu arada Seyit Onbaşı'nın bir gazeteye röportaj verdiği ortaya çıktı.
Yrd. Doç. Dr. Mithat Atabay'ın verdiği bilgiye göre Seyit Onbaşı olayı, 1936 yılında Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Gıyas Tekin Bey'e anlattı. Küpürü yıllardır saklanan haberde Seyit Onbaşı'nın sözleri özetle şöyle aktarılıyor:
"Kilitbahir Mecidiyesi'ndeki uzun 24'lüklerin üçüncü topunda idim. Bir kere mermiyi kucaklayacak oldum, yağlı olduğundan elimden kaydı. Elimi biraz topraklayarak bir dizimi yere koydum ve mermiyi sırtladım. Merdivenleri ilk defa nasıl çıktığımı hatırlamıyorum. Gene aşağıya atlayarak 2., 3., 4. mermileri sıra ile taşımaya başladım. Aslan topumuz gürlemeye başlamıştı. 4. mermiyi attıktan biraz sonra idi, Gonca Suyu tarassut mevkisi, iki mermimizin isabetini bildirmişti. Bu haberi de duyduktan sonra bana gülleler, ufak bir saman çuvalı kadar yenik (hafif) geliyordu. Sanki denizin üzeri yanıyordu. Sağda solda iki gemi, kara dumanlar ve kızıl alevler içinde yana yana batıyordu."



Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Müdürlüğü'nün Seyit Onbaşı olayını ‘gerçek dışı' kabul etmesi ve alan kılavuzları ders kitabından çıkarmasının yankıları sürüyor. Tarihçiler ve belgeler olayın gerçek olduğunu ortaya koyarken yetkililer Çanakkale savaşının kahramanlık sembollerinden ‘Seyit Onbaşı'ya sahip çıkıyor.
Konuyla ilgili en büyük rahatsızlığı ise bölgede ziyaretçileri gezdiren rehberler yaşıyor. Rehberler, ziyaretçilerin en fazla görmek istediği yerlerin başında Eceabat'taki Mecidiye Tabyası ve Seyit Onbaşı heykelinin geldiğini belirtiyor. Bundan sonra Seyit Onbaşı olayını anlatmadan nasıl görev yapacaklarını bilemediklerini söylüyorlar. Olayın gerçekleştiği Mecidiye Tabyası ve Seyit Onbaşı heykelinin bulunduğu Eceabat ilçesinin Belediye Başkanı Kemal Dokuz, Seyit Onbaşı'nın bir sembol olduğunu belirterek, "Çanakkale Savaşı'ndaki herkes bizim kahramanımızdır." diyor.
Tarihçi Mehmet İhsan Gençcan da Seyit Onbaşı ve Yahya Çavuş olaylarının yıllardır unutturulmak istendiğine dikkat çekiyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık ise bakanlık, genel müdürlük ve taşra teşkilatı olarak Seyit Onbaşı gibi bir kahramanın isminin silinmesine izin vermeyeceklerini söylüyor.

Hiç yorum yok: