22 Aralık 2012 Cumartesi

YILDIZ İSTİHBARAT TEŞKİLATI (1880-1908)


Yıldız İstihbarat Teşkilatı 1880 yılında dönemin Osmanlı padişahı II. Abdülhamid Han tarafından kurulmuş, Türk tarihinin ilk organize istihbarat teşkilatıdır.



O dönemde gelişen iç ve dış olaylar, Abdülhamid'i, doğrudan kendisine bağlı bir istihbarat teşkilatı kurmaya sevk etmişti.Bu olaylara örnek kendi veziri dahi başkalarının adına ve devlete karşı çalışır olmuştu. Bunun sonucu olarak Yıldız İstihbarat Teşkilatı kuruldu. Teşkilat, emsallerinden farklı olarak devlete değil tek bir kişiye, Abdülhamid Han'a hizmet veriyordu.teşkilat daha sonra kendi arasında ikiye ayrıldı Abdülhamid lehine çalışanlar ve alehine çalışanlar olmak üzere.Teşkilat, ülke içerisinde özellikle Ermeni komitacılara karşı istihbarat faaliyetlerinde bulunmaktaydı. Bununla beraber yurt dışında da oldukça iyi organize olmuştu. Paris, Roma, Londra gibi çeşitli merkezlerde, başta Jöntürkler olmak üzere, saray aleyhtarı kişi ve kurumları yakından takip etmekteydi. Çok kısa sürede geniş bir coğrafyaya yayılan hafiyeleri sayesinde saraya, ayda 3000'den fazla jurnal gelmekteydi. Teşkilat, 1908 yılında Abdülhamid Han'ın tahttan indirilişine kadar faaliyetlerine devam etmiştir.Abdülhamit tahtan indirilince Enver paşa ve tayfası tarafından yıldız istihbarat teşkilatı kapatılmıştır.
Döneminde, teşkilatın icraatları için jurnalcilik ya da ispiyonculuk tanımlarını kullanarak karşı çıkanlara cevaben Abdülhamid Han, hatıratında bu kurumun kuruluşuyla ilgili şöyle demektedir :

Yabancı devletler kendi emellerine hizmet edecek kimseleri vezir ve sadrazam mertebesine kadar çıkarabilmişlerse, devlet emniyet içinde olamazdı. Doğrudan doğruya şahsıma bağlı bir İstihbarat Teşkilâtı kurmaya, bu düşünce ile karar verdim. İşte düşmanlarımın Jurnalcilik dedikleri teşkilât budur
Teşkilat kaldırıldıktan sonra yüzbinlerce istihbarat bilgisi saraydan alınarak yakılmıştır.

Tarihcesi ve Teskilati Mahsusa ya Giden Yol...


31 Temmuz 1908 Cuma günü, hafiyelik lagvedilmis ve hafiye tahsisatinin kesilmesi
hakkinda bütün vilayetlere telgrafla emir verilmistir.
Ittihad ve Terakki partisinin basindakilerin affolunmaz bir gafletle lagvettikleri bu hafiye teskilati,
Sultan ikinci Abdulhamid Han in kurdugu meshur YILDIZ ISTIHBARAT TESKILATI
dir.
Nedir bu, Yildiz istihbarat Teskilati? Nicin kurulmus, nasil calismis ve neden tasfiye
edilmistir?



Nizameddin Nazif tepedelenlioglu na göre; Imparatorlugumuz icinde ve dünyanin her
tarafinda olup bitenleri dakikasinda ögrenip incelemeden, kiymetlendirmeden koskoca bir
devleti edare etmenin mümkün olamiyacagini anlamis olan ilk Osmanli hükümdarı, Sultan
Ikinci Abdülhamid olmustur.
Sathi görüslü, ütopist 1908 hürriyetcilerinin safdillilikle ve cehaletle yadirgadiklari,
yabancilarin ise, maksatli olarak aleyhinde pek kötü propagandalar yaptiklari Yildiz
Istihbarat Teskilati, otuz yil memleketin icinde ve dünyanin her tarafinda bütün baska
istihbarat, casusluk, sabotaj teskilatlari ile mücadele etmiş ve daima muvaffak
olmustur.
Abdülhamid Han, Yildiz teskilatini o derece mükemmel bir halde kurmustu ki, Sedaretin,
Dahiliyenin, Hariciyenin, Ordu ve Donanmanin ayri ayri istihbarat sebekeleri yoktu.
Bütün bu kanalllar vasitasi ile de, bu kanalllar icinde de gören göz, duyan kulak yalniz ve
yalniz " Yildiz" idi.
Abdülaziz in elinde böyle teskilat olsaydi Hüseyin Avni nin Midhat in haddi mi olurdu
onu devirmek?Talihsiz Abdülaziz!
Hassa ordusu kumandanligi gibi pek önemli bir emniyet makamini hafiften almis, oraya
gözü acik bir atilgan kumandan oturtacağina süs olarak büyük oglu Yusuf Izzedddin i
kondurmustu!
Abdülhamid böyle hata isleyecek adam degildi. Sivil idareyede askeri idareye de sifreleri
yalniz Yildiz veriyor, hic bir haber alma servisi basi bos kalmiyor, en emniyetli
hafiyelerin ardinda da baska bir servisin hafiyeleri dolasiyordu.
Genis imkanlarla calisan Yildiz ne toplarsa bunlari, hem diplomat, hem politikaci, hem
idare ve devlet adami hem de dogustan bir istihbarat sefi olan Abdülhamid bizzat
kiymetlendiriyordu.
mesela her hangi bir ordu komutaninin en basit bir sikintisi zamnaninda bütün sebleriyle
öğrenilince, giderilmesi için ne lazimsa hemem yapiliyordu. Tabii o komutan normal
vazifesine daha iyi sariliyor bir cocukluk etmeğe kalkismiyordu.
Paris te Misir da, Isvicre de ve Ingiltere de Abdülhamid aleyhinde nesriyat yapmis
olanlarin çoğu Fransiz Surete General inin yahut ingiliz Intelligence Service nin
Fransizlar ve Ingilizler tarafindan yadirganmadigini elbette görmüşlerdi.
Bir hafiye demek olan dedectif i o memleketlere küzumllu buluyorlardi da, acaba neden
bir Dedektif demek olan Hafiye yi Türkiyeliler yeriyolardi.
Cünkü yildiz in hafiyeleri calistikca Abdülhamid i deviremiyecklerini biliyorlardi. Ve
bilir bilmez ajanlik ettikleri Intellligence Service gibi, yardim gördükleri Fransiz Surete si
gibi, Ermeni komitacilarini kullanan Rus Ohrana si gibi imparatorluğu parcalayabilmek
icin kan ter icinde calisan bütün Türk düsmani teskilatlari giibi Yildiz teskilatini Türk
münevverlerine yiktirmak istiyorlardi.
Abdülhamid Han ise, Hatiratinda: Bir münzevi hayati gecirmekte oldugumdan dolayi,
beni ülkemde cereyan eden ahvalden tamamiyle haberdar olmamakla itham ediyorlar.
Halbuki istihbarat teskilatim o sekilde tanzim edilmistir ki, hic bir seyin gözümden
kacmasina imkan yoktur. Düsmanlarimin beni bazen müsavirlerimden birinin ve bazen
de bir digerinin tesiri altinda kaliyor gibbi göstermeleri tamamiyle yalandir. Hatta Izzed
Bey in iddia edildiği gibi, bir tesir ve nüfusu yoktur. Fakat fevkalade bir zekaya malik
olan bu adami cok taktir ettiğim de muhakkaktir.
Ben, bütün müsavirlerimi dinler ve hepsinin mütaalarini sogukkanlilikla muvazene ve
muhakeme ettikten sonra yavas yavas kendi fikrim olan neticeye dayanir, kendi kararimi
verir ve ondan sonra da kemali sebat ile tatbikine geçerim diyor. bu satirlarin sahibi
büyük padisah , Necip Fazil Bey in Büyük Mazlumllar da yazdigi gibi: Abdülhamid,
Galata balozlarini ve kozmopolit salonlarina kadar düşürülen devlet sirrini, ilk defa
olarak kiymetlendirmenin ve bugün bütün Batili devletlerce benimsenmis gizli istihbarat
sebekesini kurmus olmanin, ancak takdire layik tedbir zekasidir.
Kurulan teskilat o derece genis tutulmus ve öylesine muntazam calismistir ki, bu hususu
inceleyen Atsiz, Abdülhamid Han Gök Sultan baslikli makalesinde demiştirki: Görülmemis bir
istihbarat sebekesi kurdu. Yabanci elcilerden bile casuslari vardi.

Hiç yorum yok: