2 Aralık 2012 Pazar

Vaktiyle Osmanlı vatandaşı olmak böyle itibarlıydı.Şimdi yüzümüze bakan yok!


Şimdi Amerikan vatandaşı olmak için insanlar yarışıyor. Vaktiyle Osmanlı vatandaşı olmak böyle itibarlıydı. İnançları, ırkları, gelenekleri sebebiyle baskıya uğrayanlar için Osmanlı vatandaşlığı bir can simidi vazifesi görürdü.




1869 tarihinde de Osmanlı Tâbiyet Kanunu çıkarıldı. Artık reâyâ, zimmî, müstemen, harbî yerine, Teb’a-yı Devlet-i Aliyye (Osmanlı vatandaşı) ve Ecnebi tabirleri kullanılmaya başlandı. Babası Osmanlı teb’ası iken dünyaya gelen çocuklar, Osmanlı teb’asındandır. Anne ve babası ecnebi olduğu halde, Osmanlı ülkesinde doğan çocuklar, reşid olduktan sonra üç sene içinde Osmanlı tâbiyetini talep edebilir. Reşid olduktan sonra fâsılasız beş sene Osmanlı ülkesinde oturan ecnebiler de Hâriciye Nezâreti’ne istidâ verip Osmanlı tâbiyetini talep edebilir. Osmanlı teb’ası iken, izinle ecnebi tâbiyete geçenler, bu tarihten itibaren ecnebi sayılır. İzinsiz terkedenlerin yeni tâbiyeti hükümsüzdür. Osmanlı ülkesinde ikamet edenler, aksini isbat etmedikçe Osmanlı vatandaşı sayılır.


 
Günümüzde Osmanlı Devleti’nde halkın teb’a olduğunu söylemek moda oldu. Teb’a ile modern vatandaşlık arasında mühim farklılıklar varmış. Cumhuriyetten sonra teb’alıktan vatandaşlığa geçilmiş. Halbuki tâbiyet ile vatandaşlık arasında fark yoktur. Teb’a ile vatandaş da aynı mânâya gelir. Vatandaş, bir devletin kanunlarına uyma sözü veren; mukabilinde temel hak ve hürriyetleri üstün otorite tarafından korunan kimsedir.
 Vatandaşlıktan kasıt, seçme, seçilme ve hükûmeti kontrol ise, bu demokrasi demektir. Ayrı bir mevzudur. İmparatorluklarda tâbiyet kriterleri, bir ırkın hâkim, diğerlerinin azınlık görüldüğü ulus-devlete benzemez. Hangi ırk ve dine mensup olursa olsun, halk hükümdarın çocukları sayılır. Nasıl bir baba çocukları arasında ayrım yapmazsa, imparatorluk vatandaşları da kanun önünde eşittir.

Osmanlı Devleti, ulus-devlet değil; imparatorluktur. Vatandaş telâkkisi, azınlık hakları bakımından çağdaşlarından daha ileridir. Osmanlı vatandaşları çeşitli dinlere mensup olmakla beraber, hukuken eşittir. Sadece gayrı müslimlerin amme hizmetine girme imkânı Tanzimat’tan sonra genişletilmiştir. O devirde dünyanın hiçbir yerinde hâkim unsur dışındakilere bu hak tanınmamıştır. 

Simdiki Pasaportumuzda ki Ayyildiza Hurmet Kaldimi?

Hiç yorum yok: