10 Aralık 2012 Pazartesi

Turk Milleti Bu Ucubeyi Diktirtmez, Basiniza Gecirir...


Rus işgalini hatırlattığı için 1914 yılında dinamitle yıktırılan San Stefano kilise-anıtı, Putin’le imzalanan anlaşma gereği, Yeşilköy’de yaptırılacakmis. Millete sormadan o aniti dikmeye kalkanin elleri kirilir.

AKP, “93 Harbi” olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonrası Yeşilköy’e dikilen ancak1914’te dinamitle yıkılan anıtın yeniden yapılmasına izin verdi! 93 Harbi’ni kaybeden Osmanlı imzalamak zorunda kaldığı ve ağır şartlar içeren Ayastefanos Antlaşması’yla birlikte “utanç anıtı”na da karşı çıkamamıştı



Mahmut Şevket Paşa’nın
kemiklerini sızlatacaklar...

İktidara geldiği günden beri milli hassasiyetleri hiçe sayan AKP, bu kez kendini de aştı ve 1878’deki Rus işgalinin sembolü olan İstanbul Yeşilköy’deki ‘kilise-anıt’ın yeniden dikilmesine izin verdi. Mahmut Şevket Paşa, 1914’te dini simgeleri söktürüp papazlara teslim ettirmiş ve ‘anıt’ı dinamitlerle yıktırmıştı.

Türk şehitliğiyle Rusların
işgal anıtı bir olabilir mi!
Putin’in Türkiye ziyaretinde imzalanan anlaşmayla Rusya’nın Krasnoyarsk kentinde 1915’te inşa edilen Troitski Mezarlığı’ndaki Türklerin esaretinin simgesi olan anıt ve şehitlik elden geçirilecek. Karşılığında da Ayastefanos Antlaşması’yla Rusların Yeşilköy’e diktiği San-Stefano kilise anıtı yeniden yapılacak.

Anıtın öncesi ve sonrası
tarihi ibretlik olaylarla dolu
Bulgarların 1860’lardaki isyanını bastıran Osmanlıya önce Sırplar, sonra Ruslar savaş açtı. Osmanlı ağır bir yenilgi aldı. Ruslar batıdan Yeşilköy’e doğudan Erzurum’a kadar geldi. Rusya’nın Osmanlıyı tek başına yutmasını istemeyen Batı, araya girdi. Dost (!) İngiltere Kıbrıs’ı aldı, Balkanlar da elden çıktı.

Açılışı Fener papazı yaptı
yıkılışta halk bayram etti!
İşte bu zaferi simgeleyecek bir anıt dikmek isteyen Ruslar, kale görünümlü bir çevre duvarı ve kademelenerek yükselen kulemsi mimaride kilise-anıt yaptılar 18 Aralık 1898’de Fener Rum Kilisesi Papazı VIII. Neophytus’un açtığı anıt, 1. Dünya Savaşı’nın ilanından 13 gün sonra halkın sevinç gösterileriyle birlikte yıkıldı.



Utanç anıtı İstanbul’da
yeniden inşa edilecek

Rus işgalini hatırlattığı için 1914 yılında dinamitle yıktırılan San Stefano kilise-anıtı, Putin’le imzalanan anlaşma gereği, Yeşilköy’de yaptırılacak
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye’ye yaptığı ziyarette imzalanan anlaşmalardan biri de “Türkiye’deki Rus mezar ve anıtları ile Rusya’daki Türk mezar ve anıtlarının imarı. Bu çerçevede Rusya’nın Krasnoyarsk kentinde 1915’te inşa edilen Sibirya’da ki Troitski mezarlığındaki Türklerin esaretinin simgesi olan anıt ve şehitlik elden geçirilecek. Türkiye’de ise İstanbul’un Bakırköy ilçesindeki Yeşilköy’de Osmanlı ordularının ” 93 Harbi “ diye bilinen 1877-1878 savaşında yenilmesinin ardından imzalanan Ayastefanos Antlaşması sonrasında Ruslar tarafından Yeşilköy’e dikilen San-Stefano kilise-anıtı yeniden yapılacak. AKP’nin yeniden inşa edilmesine onay verdiği anıtın, Osmanlı Devleti tarafından Rus Devletine savaş tazminatı olarak yapılmasına izin verilmişti.


En ağır yenilgiOsmanlı devletinin 19.yyda aldığı en ağır yenilgi tarihe 93 harbi olarak geçmiş olan 1877-78 Osmanlı-Rus savaşıydı. Osmanlı orduları Balkanlarda ve Kafkaslarda bazı başarılar elde etmişse de Rus orduları kısa süre içerisine Doğu’da Erzurum önlerine kadar Batı’da ise İstanbul önlerindeki Yeşilköy’e kadar-eski adıyla Ayastefanos- gelmişlerdi. Yapılan barış görüşmelerinin sonunda Osmanlı devleti Doğu’da ve Batı’da büyük toprak kayıplarını içeren Ayastefanos antlaşmasını kabul etmek zorunda kalmıştı. Ancak bu antlaşma ile Rusya’nın Balkanlar’da tamamen hakim bir konuma gelmesi Batılı devletleri telaşlandırmıştı. Bu durum üzerine İngiltere’nin öncülüğünde Batılı ülkeler barış şartlarının tekrar belirlenmesi için Berlin’de bir konferans düzenlediler. Burada imzalanan Berlin Antlaşması ile Ayastefanos antlaşmasının hükümleri nispeten hafifletildi. Balkanlarda Rus hakimiyeti zayıflatılarak Osmanlı devletinin bölgede bir süre daha etkin olması sağlandı.


Savaş tazminatı93 harbi ile büyük bozgun yaşayan Osmanlı devleti savaş sonrasında Rusların farklı bir talebiyle, anıt talebiyle karşı karşıya kaldı. Savaş sırasında ölen yaklaşık 5 bin Rus askeri dağınık bir biçimde ve çeşitli mezarlıklara gömülmüştü. Bunların bakımı ise oldukça zor bir konuydu. 1893 yılında iki devlet arasında yapılan görüşmelerde gündeme gelen anıt talebini Osmanlı devleti kabul ettti. Ruslar her ne kadar insani gerekçelerle bir anıt yapmak istemişlerse de savaş sırasında geldikleri en uç nokta olan Ayastefanos’a zaferlerini simgeleyecek bir anıt dikmek istiyorlardı. Rusların, insani gerekçeleri aşan tarzda büyük bir zafer anıtı yapmak istemesi ise gerginliğe sebep oldu. İki devlet arasındaki müzakerelerin sonunda Rusların zafer anıtı olarak algılanacak bir anıta izin verilmedi. II.Abdülhamid Han’ın itirazı sonucunda ortak bir noktada uzlaşıldı ve daha makul bir yapının inşasına izin verildi. Bu uzlaşmanın sonucunda Rus ordusunun savaş sırasında konakladığı Ayastefanos’ta Barutçubaşı ailesine ait arazinin satın alınmasına izin verildi.
Satın alınan arazide Ruslar kale görünümlü bir çevre duvarı ve kademelenerek yükselen kulemsi mimaride anıt yaptılar. Klasik Rus üslubundaki anıtın inşaatı üç yıl sürdü. Tasarımı Rus mimar Bozarov’a ait olan anıtın iç dekorasyonunda St. Petersburg Akademisi’nden resim sanatçıları görev aldı. Anıt 3 yıllık bir inşaat süresinin ardından 18 Aralık 1898’de, Rus Çarının kuzeni Grandük Nikola Nikolayeviç, Fener Rum Patriği ve Osmanlı devlet görevlilerinin hazır bulunduğu bir tören ile açıldı.


Halkın tepkisiTanin gazetesinin ifadesiyle ” zahiren bir müessese-i diniye ve hayriye, hakikatte ise Moskof nişane-i zaferi “ lan bu anıt 1914 yılında Osmanlı devletinin I.Dünya savaşına girmesine kadar bulunduğu yerde İstanbul halkına 93 harbinin ağır mağlubiyetini hatırlattı. Osmanlı devletinin I.Dünya savaşına girerek Rusya’ya savaş ilan etmesi ise bu anıtın yıkılması için uygun bir ortam doğurdu. Ayastefanos Rus anıtı günlerce gazete sayfalarında işlenerek halkı savaşa motive etmek için önemli bir enstürman olarak kullanıldı. Rusya’ya savaş ilanından 13 gün sonra 14 Kasım günü anıtın çanları indirilip, dini önem taşıyan diğer objeler kaldırıldıktan sonra tahrip kalıpları ile anıtın yıkımı gerçekleştirildi.
Ertesi günkü Tanin gazetesi Rus anıtının yıkılışını şu ifadelerle haber veriyordu: ” Ahali, önce binanın ahşap aksamını yakmış ve bilahare kagir kısmını da tahrip etmiştir\’85 kulenin üzerine ve sair tahrip edilen mahallere Osmanlı bayrakları rekzolunmuştur. Halk abidenin en yüksek yerlerinde davullar çalarak ilan-ı şadümani etmiştir. Halktan büyük katılımın olduğu yıkım adeta bayrama dönüştü. Anıtın yıkılışı, bu konuda özel eğitim alan yedek subay Fuat Bey (Uzkınay) tarafından filme alındı. “Ayastefanos’taki Rus Abidesi’nin Yıkılışı” adını taşıyan belgesel, Türkiye’de ilk oldu. Anıtın yıkılmasında görev alan genç teğmen Bahri Doğanay, yıllar sonra yazdığı “Ayastefanos’taki Rus Abidesi Nasıl Yıkıldı?” başlıklı makalesinde, o günleri anlattı.

Hiç yorum yok: