21 Aralık 2012 Cuma

Sayin Bahçeli 9 Ay Oncesinde Gormustu; Böyle giderse Atatürk de darbeci yaftası yiyecek


Saidi Kurdi gibi diger isyanci ve vatan hainlerinin kahraman yada islam alimi ilan edilmelerinin arkasindan gelecek olanlari MHP baskani Sayin Bahceli sanirim 9 ay once gormus ve su konusmayi yapmisti. Hatirlayip herkese hatirlatmakta kesinlikle fayda goruyoruz.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "AKP'nin, Gençliğe Hitabe'den rahatsızlık duyduğu, Andımıza el uzatmayı planladığı, İstiklal Marşı'ndan gocunduğu ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü hedefine alarak Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu öğelerini dinamitlemek için adice faaliyet yürüttüğü belirgin hale gelmiştir" dedi.
Bahçeli, süreç böyle gitmesi halinde önümüzdeki dönemlerde başkent Ankara'nın durumunun tartışmaya açılabileceğini ve Mustafa Kemal'in de darbeci yaftası yiyerek verdiği milli mücadelenin sorguya çekilebileceğini söyledi.

İÇİNE GİRMEDİĞİ KEPAZELİK, EĞMEDİĞİ VE BÜKMEDİĞİ MİLLİ KONU NEREDEYSE KALMADI"

Bahçeli, AKP hükümetinin freni patlamış, pusulası çatlamış ve dümeni kırılmış bir görüntüyle, geri dönüşü çok zor olacak karanlık ve kayalık mecralara doğru hızla savrulduğunu söyledi. TBMM Genel Kurulunda, İçtüzük konusu etrafında yaşanan gerilimler AKP kabalığı ve saygısızlığının aldığı mesafeyi göstermesi bakımından da ibretlik olduğunu belirten Bahçeli şöyle devam etti ; Bununla birlikte Başbakan Erdoğan, iftiralarına ve çirkin ithamlarına kaldığı yerden, mola verdiği aşamadan ve bıraktığı noktadan öfke nöbetlerine kapılarak devam etmektedir. Anlaşıldığı kadarıyla, Türkiye’nin yoğun tartışmaların içine çekilmesinin, geçmişe kıvrılarak hesaplaşmaya düşmesinin gerisinde, küresel projelerin ilerletilme maksadı bulunmaktadır. Bu kapsamda yeni sömürgeciliğin ve vahşi emperyalizmin perdelenmesi, ileri demokrasi peçesiyle kapatılması için BOP Eşbaşkanı’na büyük bir görev ve sorumluluk düşmüştür. Dünün olaylarıyla yarını örtmeye çalışan ve dikkatleri dağıtmaya çabalayan hükümetin; içine girmediği kepazelik, eğmediği ve bükmediği milli konu neredeyse kalmamıştır. Bütün gelişmeler göstermiştir ki, Hürriyet ve İtilaf’ın bugünkü temsilcisi, yabancı muhiplerin korunağı, acziyetin, teslimiyetin ve namertliğin elebaşısı Adalet ve Kalkınma Partisi’dir. Bu itibarla, Milliyetçi Hareket Partisi’nin, Başbakan’ın ve arkadaşlarının hakaret ve tarizlerinin boy hedefi haline gelmesinde şaşılacak bir durum yoktur. Cumhuriyet’in altını oymakla ve damarlarını tıkamakla uğraşan, milletimize mal olmuş değerleri yıkmakla meşgul olan AKP’nin; uydurma, mesnetsiz ve ahlaksız yollara tenezzül etmesi bozuk fıtratının ve çürük fikriyatının bir sonucudur."

"MUSTAFA KEMAL DARBECİ YAFTASI YİYEREK VERDİĞİ MİLLİ MÜCADELE SORGUYA ÇEKİLEBİLECEK"



Bahçeli, "AKP'nin, Gençliğe Hitabe'den rahatsızlık duyduğu, Andımıza el uzatmayı planladığı, İstiklal Marşı'ndan gocunduğu ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü hedefine alarak Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu öğelerini dinamitlemek için adice faaliyet yürüttüğü belirgin hale gelmiştir" dedi. Bahçeli şöyle devam etti ; "Bu kapsamda, büyük Türk milleti; AKP’nin cellât, küresel çevrelerin yargıç; PKK’nın, hainlerin, peşmergenin ve nesebi gayri sahihlerin müşahit; yalancıların, gafillerin ve canilerin şahit olduğu “Tarihi Şark Meselesi Mahkemesi’nde ölümle yargılanmaktadır. Gelişmelerin ve ortaya çıkan hadiselerin seyri bu vahim durumu doğrulamış ve daha da yüzeye çıkarmıştır. Eğer süreç böyle giderse, önümüzdeki dönemlerde başkent Ankara’nın durumu tartışmaya açılabilecek ve Mustafa Kemal’in de darbeci yaftası yiyerek verdiği milli mücadele sorguya çekilebilecektir. Zira var olan ölçü ve ayarlar tümüyle bozulmuş, Haçlı emellerinin cellâtlığına soyunan AKP’nin nerede duracağı ve daha neleri gasp edeceği belirsiz hale gelmiştir."
"29 EKİM 1923 KARARLILIĞINI VE İNANCINI ALT EDEMEYECEKLERDİR"
Bahçeli açıklamasının son bölümünde şu ifadelere yer verdi ; "Ne var ki, AKP fitnesi ne yaparsa yapsın, ayıran ve düşmanlık tohumları saçan niyeti amacına ulaşamayacak ve aradığı imkânı asla bulamayacaktır. Ruhu yabancı başkentlerde, bedeni burada olan köksüz, köhnemiş ve küflenmiş iktidar sözcüleri ve sahipleri, ne yaparlarsa yapsınlar 29 Ekim 1923 kararlılığını ve inancını alt edemeyeceklerdir. Unutulmasın ki, Milliyetçi Hareket Partisi’nin varlık gayesi de buna yöneliktir."

Hiç yorum yok: