23 Aralık 2012 Pazar

Muharrem İnce'den AKP Hukumetine Zehir Zemberek Sozler

Cumhuriyetin benzini bitmedi, motoru bozulmadı, devrini tamamlamadı. Cumhuriyet sadece zorunlu ihtiyaç molası verdi. Kendini usta zanneden bu aceminin elinde direksiyonu Amerikaya verdi. Vites kusunu Avrupa Birliği'ne verdi. Bir de şanzımanı dağıttı. Hiçbir koşul 1919 koşullarından daha kötü olamaz. Haziran 1919 Amasya genelgesinde deniyorki. 1-İstanbul hükümeti görevini yapamamaktadır. 2-vatanın ve milletin bağımsızlığı tehlikededir.3- vatanın ve milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlığı kurtaracaktır diyor. Bugün aynı şey. Ankara hükümeti görevini yapamamaktadır.

CHP İzmit İlçe Örgütünün organizasyonuyla mahalle temsilcileriyle buluşma kahvaltısına CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran ve Gurup Başkan Vekili Yalova Milletvekili Muharrem İnce katıldı. TBBM'de bütçe görüşmelerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın elini sıkmaması konusuyla ilgili iki gündür uyuyamadığını söyleyerek, "Bu padişah benim elimi sıkmadı ya çok dertlendim." diye söyledi. 

İKİ GÜNDÜR MORALİM ÇOK BOZUK
TBMM'de bütçe görüşmeleri sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın elini sıkmaması nedeniyle çok dertlendiğinden yakınan Muharrem İnce konuşmasına söyle devam etti:

"İki gündür moralim çok bozuk. Uyuyamıyorum sıkıntıdan. Bu padişah benim elimi sıkmadı ya çok dertlendim. Sonra köye gittim. Babama dedim ki bu başbakan benim elimi sıkmadı. O da 'Oğlum elin kirlenmemiş daha ne istiyorsun' dedi. Ben konuşacağım zaman dışarıya gidiyor ya. Ben konuşacağım zaman kaçması önemli değil. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Türkiye'den kaçmasın yeter. İki tip olacağız. Birincisi soğan soyulurken yaşanıyorda gözler hazine soyulurken aldırmıyor öküzler. Boşuna inat etme hemen salla başını uslu otur hoş geçin zıkkımlan maaşını. Şimdi biz uslu oturup kenara çekilip polisten, müfettişten, maliyeciden, gazdan, tuzdan, coptan korkup kenara çekilip maaşımızımı zıkkımlanıcaz yoksa direnip karşımı koyacağız. O zaman hepbirlikte karşı koyacak ve herkes direnecek. Öyle yağma yok."

CUMHURİYET ZORUNLU İHTİYAÇ MOLASI VERDİ
Recep Tayyip Erdoğan'a geçmiş günlerde yaşadıklarını bir kez daha hatırlatacaklarını söyleyen İnce söyle devam etti: 




"Cumhuriyetin benzini bitmedi, motoru bozulmadı, devrini tamamlamadı. Cumhuriyet sadece zorunlu ihtiyaç molası verdi. Kendini usta zanneden bu aceminin elinde direksiyonu Amerikaya verdi. Vites kusunu Avrupa Birliği'ne verdi. Bir de şanzımanı dağıttı. Hiçbir koşul 1919 koşullarından daha kötü olamaz. Haziran 1919 Amasya genelgesinde deniyorki. Bir İstanbul hükümeti görevini yapamamaktadır. İki vatanın ve milletin bağımsızlığı tehlikededir. Üç vatanın ve milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlığı kurtaracaktır diyor. Bugün aynı şey. Ankara hükümeti görevini yapamamaktadır. Vatanın ve milletin bağımızlığı tehlikededir. Vatanın ve milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır. Siz kurtaracaksınız. Bir kere moral bozmayalım 2002, 2004, 2007, 2009, 2011 de bunları yenemedik. Bunlar doğru ve bunu öncelikle kabul edelim. Biz 89 da yaptığımızı bir daha yapacağız. Recep Erdoğan' a geçmiş günlerde yaşadıklarını ona bir kez daha hatırlatacağız. Siz bakmayın bunun son dönemlerde seçim kazandığına. Bu sürekli seçim kaybeden bir adam. 86 yılında ara seçimde milletvekili olamadı. 89 yılında Beyoğlu belediye başkanı olamadı. 91 yılında tercihli sistem vardı ve birinci sıradaydı ikinci sıradaki kişi fazla tercihli oy aldı ve Recep Tayyip Erdoğan'ı sandığa gömdü. Yaşadıklarını tekrar yaşatacağız ona ve bunu birlikte yapıcaz." dedi.

AL GÜLÜM VER GÜLÜM YAPIYORLAR
Yürekten geldiği gibi konuşmak gerektiğini söyleyen İnce, "Yüregimizden geldiği gibi konuşacağız. Bizim onlarla farkımız var. Genel Başkan yardımcımız Kubilay'a değindi. Biz Kubilayların, Mustafa Kemal'in, İsmet İnönü'nün torunlarıyız. Bunlar Derviş Mehmet'in torunları, bunlar wilson prensiplerini savunananların torunları, bunlar İngiliz, Amerikan mandacılarının torunları. Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan arasındaki kavga mavga beni ilgilendirmiyor. İkisini birden paketleyeceğiz onların. İkisini birden yok öyle yağma. Öyle iyi polis kötü polis yok. Al gülüm ver gülüm yapıyorlar. İkisini birden göndereceğiz ister kavga etsinler ister etmesinler. Orda Çankaya noteri değilmi o?. AK Partinin çıkardığı yasaları onaylamadımı? Biri birşey söylüyor öbürü demokrasiden bahsediyor. Biri gazmış biri frenmiş. Biri onu dengeliyormuş. Ne alakası var."

SİVAS'TA KATLİAMI YARGI YAPMIŞ
Sivasta zaman aşımına uğratılırak katliamı yargının yaptığını söyleyen İnce, "Gazeteler ve yalaka medyada söyle bir başlık gördüm. "Sivas'ta diri diri yakılan insanlar için Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kurulunu devreye sokmuş" O ne büyük bir iş yapmış. Aradan 20 sene geçmiş ve insanları canlı canlı yakanların avukatlarını milletvekili yapacaksınız. Zaman aşımına uğratacaksınız sonra Devlet Denetleme Kurulunu devreye sokacaksınız. Devlet Denetleme Kurulu iki işe bakamaz. Bir askeriyeye bakamaz iki yargıya bakamaz. Yargıya bakamadıktan sonra Sivas olaylarını Devlet Denetleme Kuruluna o konuda görevlendirmenin anlamı ne? Zaten katliamı zaman aşımına uğratarak yargı yapmış. Demokrat bir Cumhurbaşkanıymış aradan 19 sene geçmesine rağmen Devlet Denetleme Kurulunu devreye sokmuş ve olayı çözecekmiş. Sen onu benim külahıma anlat. İlkokul 4'te okuyan çocuklara bile seçenekler sunulur. Millete sunduğu seçeneklere bakın. Abdullah Gül'mü yoksa Recep Erdoğanmı? Durun bakalım daha analar ne evlatlar doğurur bakacağız. Bizim de adayımız olacak. Bunların ikisini birden sandığa gömeceğiz. İstedikleri kadar iyi polis, kötü polisi oynasınlar." dedi.

SON YILLARDA YÜRÜTME YASAMAYI VE YARGIYI TESLİM ALDI
Türk milletinin yeni bir padişah yaratmayacağını söyleyen İnce konuşmasını söyle sürdürdü:

"Yasama, anayasanın ilgili maddeleri derki. Yasama TBMM aittir ve bu yetki devredilemez. Türk milleti adına yapılır yasama faliyeti. Yargı bağımsız mahkemelerce Türk milleti adına yapılır. Ama yürütme Türk milleti adına yapılmaz. Yürütme anayasa ve yasalara bağlı olarak Cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu tarafından yapılır. Ama son yıllarda yürütme yasamayı ve yargıyı da teslim aldı. Bütün valileri, kaymakamları, YÖK üyelerini o atıyor. Türkiye'de Cumhurbaşkanını o atadı. Türkiye'de herşeyi belirleyen birisi. Artık yargıya, yasamaya talimat vermek kesmiyor. Daha fazlasını istiyor. Kadı da yargıç da, savcı da kendi olmak istiyor. Türk milleti buna izin vermeyecektir. Yeni bir padişah yaratmayacaktır diyorum. Son günlerde biraz geri adım hissediyorum ama bu sevdasından vazgeçmeyecektir." diye konuştu.

KİMİN ELİNDE KAR LASTİĞİ STOĞU VARDI?
Kar lastiği konusunu sorgulayacaklarını ve peşini bırakmayacaklarını söyleyen İnce, "Bizim yapmamız gereken iş şudur. Yaşanan bütün olayları sorgulayacağız bir kere. Bakalım medya bunu sorgulayacakmı? Bu hükümet Ekim ayında ne kararı aldı? Kar tipi lastik takılacak. Zorunlu değilmi? Şimdi soruyorum kimin elinde stok vardı? Acaba hükümet varmı bu işin içinde? Demekki benim elimde birşey var. Bunun arkasında hangi hükümet üyesi, hangi bakanlar kurulu üyesi, kimin elinde ne kadar stok var. Neden bunu yazdan söylemediniz ve buradan kim nemalacak? Bunu sorgulayacağız hepbirlikte. Derdimiz bu olacak. Bu oligarşik yapıdan Türkiye'yi kurtaracağız."

ÖNCE SORUNUNUZA SAHİP ÇIKACAKSINIZ
Atanamayan öğretmenlerin önce kendi sorunlarına sahip çıkmaları gerektiğini vurgulayan İnce, "Ben bakana soru önergesi verdim. Öğretmen açığı ne kadar diye. Bakan yazısında 127 bin açık var diye kabul etmiş bunu. Bunun iki katı atanamayan öğretmen açığı var. Bir eylem koyacaksınız ve 50 kişi geliyorsunuz. 50 kişi gelirseniz sizin bu sorununuz çözülmez. Bu sizin sorununuz değil. Bunu aslında biz kaybettik. 1985 yılında ben son sınıfa geçmiştim. O sene öğretmenlik sınavı çıkmıştı. İlk biz kaybettik o zaman. Siz görevinizi yapmadınız diyoruz ya aslında biz görevimizi yapmadık ve bu zaman kadar geldi. Biz görevimizi yapmadık ama siz yapın." dedi.

AK PARTİ EGEMEN GÜÇLERİN MAŞASI OLMUŞTUR
Türkiye'nin ortadoğuda eğemen güçlerin jandarması olduğunu söyleyen İnce, "Türkiye'nin dış politikası yurtta barış dünya da barış üzerine kuruldu. Atatürk'ün ilkesidir bu. Son zamanlarda Türkiye'nin dış politikası eğemen güçlerin emrine verildi. Türkiye ortadoğuda eğemen güçlerin jandarması oldu. Suriye bizim komşumuz. Onun içişlerinde bir problem olabilir. Suriye ile neden savaşalım. Neden eğemen güçlerin maşası olalım. Malesef AK Parti egemen güçlerin maşası olmuştur." dedi.

HALKI KANDIRIYORLAR
Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, konuşmasına Kubilay'ın bıraktığı emanetlerin arkasındayız diyerek konuşmasına söyle devam etti:

"Bugün Kubilay`ın öldürülmesinin 82. Yılı. Bugün olduğu gibi Cumhuriyet karşıtları, yobazlar. cemaatçiler vardı. Kubilay ve arkadaşları inançla karşılarında durdular. Onların bıraktığı emanetin de arkasındayız. Kocaeli'nin de çok sorunları olduğunu öğrendim. İstanbul`dan geliyorum ama 1 hafta boyunca İstanbul`da elektrikler, sular kesikti üstüne kar yağınca trafik felç oldu. Ve vatandaşa sakın dışarı çıkmayın dediler. İstanbul böyle yönetilirken, burası Cennetten bir köşe ama buranın da sorunları çok. Ortak sorunlarımız var. Maden ocaklarını cennet köşeye dikiyorlar. Orası bir turizme açılmış bir yer ama bunu yapmaya çalışıyorlar. Peki biz neden mutlu olamıyoruz; un var, şeker var, yağ var, insanda var ama helva yapamıyoruz. Bunun nedeni AKP`dir. 10 yıldır iktidardalar ve halkı kandırıyorlar." diye konuştu.

Başbakan Erdoğan`ı eleştiren Umut Oran, "ODTÜ`de yaşanan olaylar. Vatandaş en doğal hakkı protesto ediyor. Eğer öğrencinin sorunu varsa, eğitim hala paralı, üniversiteden mezun olan iş bulamıyorsa, atanamayan öğretmenlere okul bulunamıyorsa protesto eder tabi. Başbakan ne yapıyor o öğrencilerin hocalarına kızıyor. Başbakana yazıklar olsun ki onu yetiştiren hocaları kadar olamadı. Başbakan Milli Görüş gömleğini değiştirdi ve hocalarını sattı. O gömleği de çıkarttı Diktatör gömleği giymeye kalkıyor. Biz buna izin vermeyeceğizö diye konuştu.

Hiç yorum yok: