6 Aralık 2012 Perşembe

Chatham House Odulu Nedir? Niye ve Kimlere Verilir? Iste Merak Ettiginiz Her Sorunun Cevaplari...

Türkiye’yi 1918’de işgal eden İngiltere, 92 yıl sonra, işgalin yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Gül’e Chatham House ödülü veriyor. Hatırlanacaktır, İngiliz Kraliçesi bizzat ülkemize gelip, Gül’e, “Büyük Şövalye Nişanı” takıvermişti. Sn. Gül de hayatının ilk smokinini Kraliçe için giymiş, eşi Hayrünnisa Hanım duygularını, “Kraliçe geldiğinde, aile yakınımız ziyaret etmiş kadar sevindik. Akraba gelmiş gibiydi” sözleriyle ifade etmişti.

1916’da Sykes Picot haritalarıyla Ortadoğu’yu paramparça eden ve 1918’de Çanakkale ve İskenderunu işgal eden İngilizler, işgalin yıldönümünde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanını ödüllendiriyorlar


Chatham House” resmen 1920’de kurulsa da kökleri 1900’lerin başına gitmekteydi. O zamanki adı “Yuvarlak Masacılar”dı. İsrail devletinin kuruluşuna öncülük eden, Osmanlı’yla, Orta Doğu’yu ilk parçalayan Sykes–Picot haritalarını çizen ve Sevr’i yapan bu masa olduğu bilinmekteydi.
Sonradan resmi bir kuruma dönüştürülüp, “İngiliz Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü” adı verilmişti.

Kapinin iki tarafinda ki Hac Sembollerine dikkat
Sevr’in mimarı Chatham House, İngiliz Kraliyet Uluslar arası İlişkiler Enstitüsü. Dünyaya el koyma hedefi güden küresel elitin merkezi. CFR’nin (Council on Foreign relations) Dış İlişkiler konseyi’nin kız kardeşi.


Zaman Lord Curzon’u haklı çıkardı. Tarihten ders almayan liderler kanla aldıklarını iade ediyorlar…
.

1918’de hedef Türkiye idi! Batıda Çanakkale boğazı, doğuda İskenderun körfezi işgal ediliyordu. Türkiye çapraz çizgiyle makasa alınıyordu..


2010 .Hedef Türkiye! Türkiye’nin batı sınırına silahlı AB muhafızları dikiliyor. 2005 yılında kurulan Avrupa Sınırı, Hızlı Müdahale Gücü ilk görevini Meriç'te gerçekleştiriyor. Türkiye’ye emperyalizmin üsleri konulması karara bağlanıyor. Bu ödül Füze kalkanı ya da saldırı merkezinin Türkiye’nin bağrına saplanacağının bir işareti! Gercek Oldu, dahasi hacli ordulari merkezlerini Malatya da kurdular...
İrlanda’ya önce ödül verdiler sonra füze üssü!

1999’da İrlanda’da Shanon hava üssünün Ortadoğu’ya saldırı için bir ara istasyon olarak açılması ve çokuluslu silah şirketlerinin Kuzey İrlanda’ya çöreklenmesi öncesi, silah şirketlerinin iki gözde ismi, David Trimbel ve John Hume Nobel barış Ödülüne layık görülmüşlerdi. İrlanda bir Amerikan rampa üssüne ev sahipliğini açıklarken, Hume ve Trimbel Norveç’de ödüllerini havaya kaldırıyorlardı…

Ödüller küresel efendilere en iyi hizmet edenlere verilir. Küresel elitin ödül mekanizması, iş dünyası, politika, sanat, kültür, bilim dallarında onlarca farklı örgüt tarafından yönlendirilir. Nobel ödülü bunların en bilinenidir.

Chatham House ve benzer kuruluşlar hedefleri doğrultusunda hareket edenleri ödüllendirir. Peki bu kuruluşların hedefleri nedir:

1. Tekelci sermayenin dünya egemenliğini askeri güce dayalı olarak sürdürmesi.

2. Dünyanın Elitlerin yönetimine geçmesi

3. Ulus devletlerin ortadan kaldırılması

4. ‘Özgürlükçü demokrasi’ adı altında faşizmin uluslara dayatılması.

İşte bu hedefi güden Chatham House, küresel masonik örgütlerin başında gelir. 3 başkan tarafından yönetilir. Kimdir bu üç başkan? İngiliz siyasetinde yer alan 3 ana partinin temsilcileri. Liberal, İşçi ve Muhafazakar Parti’nin seçilmişleri, yada bizim gozumuzde ki soysuzlari!!!

1.Lord Ashdown. Bosna’yı perişan eden isim, İngiliz istihbarat elemanı. Eski Liberal parti başkanı, şimdi ‘uluslar arası diplomat’ ve asalet ünvanlı. Bosna’da 2002 – 2006 arasında BM Yüksek temsilcisi olarak Boşnak’lara kan kusturan Paddy Ashdown. Mentoru Richard Holme, daha sonra Rio Tinto adını alacak olan RTZ’nin genel müdürüydü. Herikisi de Hür mason locasındadırlar.

2.Lord Robertson. 1999-2003 arasında NATO genel sekreteri. Öncesinde İngiliz Savunma Bakanı. Kraliçenin özel danışmanı… İşçi Partili ve adı birçok skandala karışmış bir mason locasının (Freemasonic Speculative Society) üyesi.

3. Sir John Major. 2009’da Chatham House’da göreve başladı. Eski muhafazakar İngiltere başbakanı. Dış İşleri bakanlığı ve hazine bakanlığı da yapmıştı. Bu üç görevi de yapan tek İngiliz politikacı. Daha da önemlisi, 1991 Körfez savaşında baba Bush’u, Çekiç Güç ve güvenli bölge stratejisinde yönlendiren adam..

5 yıldır ödül veren Chatham House 2005’de ilk ödülü Ukrayna’daki ‘turuncu lider Viktor Yuşçenko’ya vermiş.

2006’da ödülü Mozambik’de, gerilla savaşı yürüten Joaquim Chissano almış. Kurtuluş Savaşı veren Samora Machel şüpheli bir uçak kazasında ölünce devlet başkanı olmuş, Birleşmiş Milletler genel sekreteri Kofi Annan’ın Sudan ve uganda özel temsilciliğine atanmış Chissiano. Ayrıca Afrika’daki işbirliğinden (!) dolayı 5 milyon dolar ödüle layık görülmüş.

2007’de Chatham House ödülü Katar Emiri Hamid el Tali’nin 3 karısından birine, Sheikha Mozah’a batılı eğitimkonusunda ülkesindeki başarılarından ötürü verildi.7 çocuklu Mozah, nerdeyse ABD’nin tüm üniversitelerinden fahri doktora almış ve Forbes’un ‘Dünyanın en güçlü kadınları listesinde yeralmış biri. Ülkesinde batının sembolü…

2008’de ödülün sahibi gana devlet başkanıydı. John Kufuor Exeter Üniversitesi mezunuydu ve o da Abdullah Gül ve Chissiano gibi Dış işleri bakanlığından geliyordu. Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler de ödülü hakedecek kadar yoğun çalışmıştı.İMF ve Dünya bankası ile yakın ilişkileri vardı.

2009’da ödül Brezilya Devlet başkanı Lula da Silva’ya Güney Amerika kıtasında istikrara katkıları nedeniyle verildi.

2010’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bu ödüle layık görüldü. Ödülün gerekçesi şöyle açıklandı:

Irak’ta farklı mezhepler arasında arabuluculukta üstlendiği rol,
Afganistan Pakistan liderlerini bir araya getirmesi ve
Türkiye’nin Ortadoğu ile olan bölgesel işbirliğine yaptığı katkıları,
Bölünmüş Kıbrıs’ın bir bütün haline gelmesi konusunda attığı adımlar,
Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleşmesi için oynadığı rol…

Akp lideri Tayyip Erdogan ve yandaslari tarafindan, Kurtulus Savasinda Ingiliz Somurgecilerine, yunan hayranlarina Ceteci ve sozde din adamlarina itibar edilmesi Vatan Hainlerinin Kahraman yapilmak istenmesinin senaryosunu yazanlar belli oynayanda!!!  

Chatham House Türkiye uzmanı Fadi Hakura, "Açıkçası sonuçları açıklamak için bu sefer acele ettik çünkü Türkiye sadece İngiltere icin değil, Ortadoğu ve Avrupa için de anahtar bir ülke" dedi..

Anahtar ülke Türkiye’yi yönetenler, batıdan gelen her ödülün, doğuyla arasına kama sokmak için gösterilen çabalar karşılığı verildiğini biliyor mu?

GÜL'E ÖDÜL VEREN CHATHAM HOUSE NEDİR?

"İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House meşhur kristal cam ödülüne bu yıl Cumhurbaşkanı Gül’ü lâyık bulmuş. Türkiye, Gül’ün liderliği altında sivil demokrasiyi yerleştirmiş, siyasi ve hukuk reformlarını gerçekleştirmiş…

Ayrıca Gül, Irak’taki arabuluculuk rolü, Afganistan-Pakistan liderlerini bir araya getirmesi, Türkiye-Ortadoğu işbirliğine yaptığı katkılarından dolayı takdir edilmiş…

Tabii Kıbrıs sorunu, AB’yle ilişkiler, Türkiye-Ermenistan ilişkileri gibi konulardaki önemli, yapıcı çaba ve rolü de unutulmamış!..



Bu Chatham House hakkında biraz bilgi verelim...


Resmen 1920’de kurulsa da kökleri 1900’lerin başına gidiyor. O zamanki adı “Yuvarlak Masacılar”dı. İsrail devletinin kuruluşuna öncülük eden, Osmanlı’yla, Orta Doğu’yu ilk parçalayan Sykes–Picot haritalarını çizen ve Sevr’i yapan bu masaydı.

Sonradan resmi bir kuruma dönüştürülüp, “Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstütüsü” adını aldı.

O günden beri de dünyanın sorunları ve doğabilecek krizlerin tartışılıp, yönlendirildiği ilk adres oldu.

Türkçesi, bir düşünce kuruluşundan çok, dünyaya yön veren bir merkez…

İkinci önemli özelliği de Exeter Üniversitesi’yle bağlantısı.

Abdullah Gül ve Fehmi Koru’nun eğitim gördüğü bu üniversitenin, İngiliz istihbarat servisiyle bağlantılı olduğu öne sürülmüştü.

Exeter, 2006’da Gül’e, 2007’de de İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’na doktora payesi verdi.

AKP’nin kuruluşu ve Başbakanlığı döneminde (Gül'ün) en yakın dostları, dönemin Türkiye Büyükelçisi Westmacot ile Dışişleri Bakanı Jack Straw, ilk sözleri de, “İlk hedefimiz AB… AB için reformlar sürecek” oldu.

Hatta Gül'ün Başbakanlığı sırasında AB zirvesine kendi imzasıyla gönderilecek “iyi niyet mektubu”nun İngiliz Büyükelçiliği’nde hazırlandığı ortaya çıktı.

Dışişleri Bakanlığı döneminde Türkiye’yi çepeçevre kuşatan AB’nin 3 Ekim 2005 tarihli Müzakere Çerçeve Belgesi’ndeki ağır hükümler üzerine Lüksemburg’a gitmeme kararı alan Gül, yine İngiliz Büyükelçi Wastmacot tarafından ikna edildi. Gül, “son anda ve gönülsüz” bir şekilde Lüksemburg’a gidip, o belgeyi imzalayınca, İngiltere Dışişleri Bakanı Straw’ın, “Hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım” demesi de unutulacak gibi değildir.

Tarihin tanıklığı yeter; Bu İngilizlerin her adımında, her ödülünde, her sözünde bir “keramet” vardır.

Şimdilerde Adalet Bakanı olan Straw, geçenlerde İngiltere’ye giden Başbakan Erdoğan’a, “Ben evimde, Türk çamaşır makinesi kullanıyorum” demiş.

Cumhurbaşkanı Gül, kristal cam ödülünü Sonbahar’da Kraliçe’nin elinden alacakmış… Biz şimdiden “hayırlı, uğurlu olsun” diyelim..."
 

Avrupanın önemli düşünce(!) kuruluşlarından Chatham House daha önce de düzenlediği bir takım proğram ve kürt konferanslarında Kuzey Irak'daki Barzani'nin başkanlığını yaptığı Bölgesel Kürt Yönetimi (Kurdistan Regional Government-KRG)nin sözde Kürdistan sözcüsü Adnan Mufti'yi ağırlamış ve onunla birlikte gelen ekibini ödüllendirmişti.
Adnan Mufti halen Kürdistan Bölge Parlementosu Başkanı olarak görev yapıyor.

Hiç yorum yok: