12 Aralık 2012 Çarşamba

Büyük bir millet esir olarak yaşamaktansa mahvolsun daha iyidir!..

Kutlu hadislerle mujdelenmis bu irkin torunlari bu satihlara sahip tekrar sahip olmadan sancagini tekrar dalgalandirmadan tum turk devletleri bir araya gelmeden,  bu millet asla durulmayacaktir.


Esas olan, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu essas ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla elde edilebilir. Ne kadar zengin ve refah içinde olursa olsun bağımsızlıktan mahrum bir millet, medeni insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık olamaz. M.Kemal

“Yabancı bir devletin himaye ve sahipliğini kabul etmek, insanlık vasfından mahrumiyeti, acizlik ve miskinliği itiraftan başka birşey değildir. Hakikaten bu seviyesizliğe düşmemiş olanların isteyerek başlarına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.
“Halbuki Türk’ün haysiyet ve şerefi ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Büyük bir millet esir olarak yaşamaktansa mahvolsun daha iyidir!..
“Öyleyse Ya İstiklâl Ya Ölüm.”

Tüm Avrupa devletleri, ABD ve Rusya, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra OSMANLI'yi “hasta adam” Turkiye Cumhuriyeti'nide bu hasta adamin son cirpinisi  olarak görüyorlardı. Bu amacla asla Turklerin yani Osmanlinin asla 1. dunya savasi oncesindeki gibi guclu hale gelmesini istemiyorlardi. Butun planlari bu yondeydi. Amaclarinin basinda Hıristiyan Batılının, Hıristiyan toprağı olarak gördüğü Anadolu’yu Türklerden geri almak istemesidir. 1000 yıldır bu amaçlarına ulaşamasalar da, bu amaçtan vazgeçmemişlerdir. Örneğin İstanbul, hem Katolik, hem Ortodoks Hıristiyanlar için asla vazgeçilemeyecek dini merkezdir.
Aynı şekilde Yahudiler için de Anadolu toprakları kutsaldır. Onlara Tanrının vaadettiği topraklardır. Bu vaade ulaşmak için çalışmaktadırlar. Türk toprağının bu dinsel niteliği, Türkiye’yi işgal edilecek bir ülke, Türkleri de Anadolu’dan kovulması gereken bir kavim haline getirmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti  bağımsız degildir, Öncelikle askeri açıdan NATO’ya bağlıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin tam bağımsız olabilmesi için, askeri, siyasi, ekonomik, kültürel her alanda tam bağımsız olması gerekmektedir. Ancak Türkiye bugün bu durumda değildir.
Hacli Oyunlari ev Onlarin Kuklalari...

1-Türkler 1000 yıldır Anadolu’dadır. 1000 yıllık Türk hakimiyeti Türk insanı ile coğrafyayı bütünleştirmiştir. Türk insanının toprağına olan bağlılığı Osmanli Sancaginin önemli dayanağıdır.
1000 yıldır Anadolu’dan atılamayan Türkleri bu topraklardan atabilecek bir güç mevcut değildir. Türk insanına, Türk insanının savaşma gücüne, direnme gücünu arttirmak Devleti Aliyye’nin ana dayanak noktasıdır.
2-Türkiye Cumhuriyeti, Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar uzanan Türk coğrafyasının bir parçasıdır. Bu coğrafi alan Türk’ün doğal dayanağı ve sığınağıdır

Bu geniş coğrafya Türklerin 5000 yıllık ata yurdudur. Bu yurtta Türk toprakları sömürgeci Rus metropolünün uydusu haline gelmiştir. Ancak bu uyduluk Türk Birliği bir çekim gücü haline geldiği an bitecektir.
3-Türkiye, Ortadoğu’nun merkezidir. Bu, sadece coğrafi olarak değil tarihi olarak da böyledir. Osmanlı mirası Türkiye Cumhuriyeti’ni Ortadoğu’nun varisi yapmaktadır. Türkler bu topraklar üzerinde manevi bir otoriteye sahiptir.
Bu otorite maddi bir güç haline getirilirse, Türkiye Cumhuriyeti’artik varis olmaktan cikip eski hakim gucune kavusacaktir. Batılı Hıristiyan ve Yahudilere karşı mücadelede, Türkler, aynı zamanda Müslüman halkların savunucusu oldukları zaman bu otorite yeniden kurulacaktır.
 Ancak bu otorite yalnizca selefi olan Devleti Aliyye'nin basiretli ve inancli  Liderleri gibi liderleri yetistirip onlara sahip cikmakla olacaktir. Liderler parayla yetismez, sandiklardan cikmaz, secimle oyla gelmezler, o sekilde gelenlerin 62 yildir memelekete ve insanimiza neler yaptigi gun gibi ortadadir. Gercek liderlerin yonetimi seriat degil Liderlerin kalbini yoneten, ilmini belirleyen, hukum verdigi zaman adil olmasini saglayan Imani guctur SERIAT.  Yuzyildir Hacli zihniyetinin insanimiza dayatmaya calistigi, asilamaya calistigi, kimi usaklari ve kuklalari ni insanimizin icine sokarak gostermeye calistigi  Şeriatçılıgi halka en sade sekilde anlatmak mecburiyet halini almistir.
4-Tüm dünyada antiemperyalist mücadele ve hareketler Türkiye’nin lojistik dayanaklarıdır. Bu hareketlerle işbirliği ve mücadele birliği geliştirmek Türk Tezi’ni güçlendirecektir.
Burada önemli bir avantaj, Türklerin Batılı ülkeler dahil tüm dünyaya yayılan nüfus gücüdür. Avrupa ülkelerindeki yaklaşık 5 milyon Türk, Türk Tezi’nin birer uç unsurları olarak kullanılmalı, Batılı sisteme orada bir tehdit unsuru oluşturacak şekilde değerlendirilmelidir.


Bagimsizlik mucadelesinde, kökü dışarda mandacı ideolojilere karşı mücadele edilmelidir. Bugün Türkiye’de pek çok farklı ideoloji mevcuttur. Ancak tüm farklılıklara karşın bu ideolojiler, Hacli Seriatciligi ve Ataturk putculugunu kullanarak iktidar olmalarinin yanisira hepsi mandacılıkta birleşirler. Bu nedenle tüm bu ideolojileri kökü dışarda ideolojiler olarak adllandırmak doğru olacaktır. 

Bugün Milliyetcilik ve Islamiyet çok yönlü bir saldırı altındadır. Saldırının en önemli ayağı, Türk milliyetçiliğini Türk ırkçılığı gibi algılayan, göstermeye çalışan kesimlerden yani, ataturku tanimayan bilmeyen putcu ataturkculerden(Kuvvayi Milliyecielrden degil), Haclilarin ogrettigi islamiyetle alakasiz kendilerine Seriatci(islami bilen muminlerden degil) diyen kesimlerden gelmektedir. Böylece Türk kimliği, diğer etnik kimlikleri ezen bir ırk tanımına dönüştürülmektedir.
Osmanli Devletinin birlestirdigi ve 700 yildir yikilmayan, indirelemeyen bu Sancak, bir ırkı değil milleti simgeler. Türk milletini, etnik parçalarına ayırma planı, esas ırkçı plandır. Bu ırkçılık, Kürt ırkçılığı şeklinde ortaya çıkmaktadır. Kürt ırkçılığı, Türk milliyetçiliğinin en büyük mücadele hedefidir. Ancak Kürt ırkçılığının bazı ideolojik dayanakları vardır. Kürt ırkçılığı kendisini Türkiyecilik ve halkların kardeşliği gibi hümanist sloganlar ardına gizlemektedir. Yükselen bölücü ırkçılığa karşı, birleştirici olmak bizi birlestiren Ceddi Osmanliyi dogru sekilde anlamali, her birey kendini sadece bu milletin parcasi degil devletin kendisi gibi hissetmeli ona gore yasamali, ona gore asil davranmalidir, Halk, yasayisinda ve davranisinda devletinin birilik ve beraberligi kadar, Onurunu ve serefini de dusunmelidir. 





Hiç yorum yok: