5 Aralık 2012 Çarşamba

5 Aralık 1927 ilk Türk banknotlarının bastırılmasına karar verilmiştir.



Bir devletin egemenlik ve bağımsızlık sembolü olması nedeniyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, 30 Aralık 1925 tarih ve 701 Sayılı “Mevcut Evrak-ı Nakdiyenin Yenileriyle İstibdaline Dair Kanun” kabul edilerek ilk Türk banknotlarının bastırılmasına karar verilmiştir.



 Bu kanun ile, mevcut evrak-ı nakdiyenin aynı nitelik ve miktarda kağıt para ile değiştirilmesi esas alınıp, paranın şekli ve basılıp değiştirilmesi gibi konuları düzenlemek üzere, Maliye Vekaleti’nden bir temsilcininin başkanlığında Ziraat, Osmanlı, İtibar-ı Milli, İş, Akhisar, Tütüncüler ve Akşehir bankaları ile Türkiye’de faaliyet gösteren diğer başlıca bankaların birer temsilcisinden oluşan bir komisyonun görevlendirilmesi hükme bağlanmıştır.



Dönemin Maliye Bakanı Abdülhalik Renda başkanlığındaki komisyon 9 aylık bir çalışma sonunda 1, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1.000 liralık kupürlerden oluşan Birinci Emisyon Grubu banknotların basılması kararını almış ve basım işi, bir İngiliz firması olan Thomas De La Rue’ya verilmiştir. Bu banknotlar, filigranlı kağıtlara kabartma olarak 5 Aralık 1927 de  basılmıştır.

Bu emisyon grubundaki banknotlar 1 Kasım 1928 Harf Devrimi’nden önce bastırıldığı için ana metinleri eski yazı Türkçe, kupür değerleri ise Fransızca olarak yazılmıştır.



T.C Merkez Bankası'nda bile Cumhuriyet dönemi kâğıt paralarının tam bir koleksiyonu yok. Bu Türkiye'nin bir ayıbı.

Cumhuriyet kurulduğundan beri yedi tertip banknot basarak piyasaya süren devletimiz, bunlardan birer adet saklayarak gelecek kuşaklara miras bırakmayı düşünmemiş. 80 yıllık Cumhuriyet dönemi boyunca hiçbir Merkez Bankası başkanı bu ayıbı gidermeyi akıl etmemiş.



Para koleksiyonunda "yok" yok


1937'de Latin harfli paralar tedavüle girdiğinde ne gibi değişiklikler yapıldı parada? Bu dönemde bambaşka paraların basıldığını söyleyen Mahruki, hepsinde Atatürk resimlerinin bulunduğuna dikkat çekiyor.
Mahruki'nin koleksiyonunda "yok" yok. Cumhuriyet kağıt para koleksiyonunu 1980'lerin başlarında, hem de serileriyle tamamladığını anlatan Mahruki, koleksiyondaki en eski paraların Osmanlı'nın banknotları olduğunu belirtiyor. 1870'lerde tedavülde olan bu banknotlar elle yazılı. Çok nadir olan bu paraların elle yazılmış olanları Mahruki'nin koleksiyonunda yok ama kısmen baskı, kısmen elle yazılmış olan paralar var.
Dünyada para koleksiyonculuğunun çok önemli olduğunu söyleyen Mahruki, Türkiye'de para koleksiyoncu sayısının artmadığının altını çiziyor. 1968'de kurulan Türk Nümismatik Derneği'nin üye sayısının gittikçe azaldığına dikkat çeken Mahruki, şu anki üye sayısının
100 civarında olduğunu söylüyor:
"Bizde koleksiyoncu sayısının artmasını kanun engelliyor. Parayı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamına alıyorlar. Yani para, bir sanat eseri gibi sınıflandırılıyor. Sultan Abdülmecid 1839'da para reformu yaptı. O tarihten sonraki paraları toplamak serbest. Ama reformdan önceki paraları saklamak için kayıtlı koleksiyoncu olmanız gerekiyor. Pek çok kişiyi engelliyor bu kanun. Bu kanun olmasaydı, dünyanın en iyi Bizans koleksiyonunu burada yaşayan biri yapardı herhalde. Malımızın kıymetini bilmiyoruz."
Cem Mahruki iktisatçı. Ancak "para merakından" mesleğini hiç yapmamış. Evinde ise paraları koyacak yer kalmamış neredeyse. "Peki nereye götürecek bunun hepsini?" sorusunu daha sormadan hayalini anlatıyor: "Bir müze açacağım."

Hiç yorum yok: