6 Aralık 2012 Perşembe

İzmir'deki eski kurşun fabrikası zehir saçarken TAEK'in raporlari kafalari karistiriyor!!!


Dun Zehir Var diyenTürkiye Atom Enerjisi (TAEK) Bugun Yok Diyor! Ne oldu ne degisti, kimlerden ne talimat alinip zehir raporu degistirildi?


2009 dan bugune Belediye Baskani  Halil Ibrahim Senol, halkinin zehirlenmesini onlemek icin ne yapti? Bu sorulara hic bir sekilde cevap bulunamadan dosya Yavas ailesinin miras kavgalari arasinda yok olup gidecek. Bu rezilligin daha onemlisi halkin zehirlenerek olmesini engellemek icin kimler neler yapacak takipcisi olacagiz.

İZMİR’in Gaziemir İlçesi’nde 1940 yılında 70 dönümlük arazi içinde kurulan 70 yıl burada faaliyet gösterdikten sonra 2 yıl önce Torbalı İlçesi’ne taşınan kurşun fabrikası alanında toprağa gömülü radyasyonlu atıklar çevreye zehir saçıyor. Zehiri kusan topraktan duman çıkıyor. Fabrika çevresindeki evlerde yaşayanlarda nefes darlığı, öksürük, astım ve bronşit şikayetleri arttı. Çevre sakinleri, soludukları havanın tuzruhu gibi boğazlarını yaktığını söyledi.

Gazi Emir Bld Bask H. Ibrahim Senol

İzmir’in Gaziemir İlçesi’nde 1940 yılında, Aslan Avcı tarafından kurulan döküm fabrikası, 70 yıl boyunca külçe kurşun imal etti. Bunun için de ömrünü tamamlamış akü ve hurda kurşun kullandı. 70 dönümlük arazi içindeki fabrika kurulurken çevresi boştu ancak yıllar içinde konutlar fabrikanın tellerine kadar dayandı. Fabrika iki yıl önce Torbalı’ya taşındı ancak terk ettiği topraklardan şimdi dumanlar yükseliyor. Kurşun üretimiyle oluşan radyoaktif atıklar, fabrika arazisine gömüldüğü için toprak zehir saçıyor.
Türkiye Atom Enerjisi (TAEK) 2007 yılında fabrika sahasının içinde radyasyonlu atıkların gömülü olduğunu tespit etti. Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, 2008 yılında bir depoda 200 ton atık, bir başka yerde 180 ton atık buldu. Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, fabrikaya tehlikeli madde için 300 bin lira ceza kesti. Fabrikanın durumu, Büyükşehir Belediyesi’ne, Gaziemir Kaymakamlığı’na ve Gaziemir Belediyesi’ne bildirildi.

TAEK, 2009 yılında fabrikayı yine denetledi, atıkların taşınması ya da bertarafı halinde kuruma bilgi verilmesi istendi. TAEK’in İzmir’de temsilciliğini Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü yapıyor. Kurumların harekete geçmemesi üzerine bertarafına 12 milyon lira gereken atıklar için önlem alınmadı. Fabrika içindeki atıkların toplam miktarının 100 bin tonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Gömülü atığı miktarı ise bilinmiyor. Fabrikanın hemen yanında bir ilköğretim okulu eğitim hizmeti veriyor. Fabrikanın etrafında çevrili ama çoğu yırtık olan tellerinden içeri giren çocuklar, önlem alınmadığı için bilinçsizce zehir saçan toprakta oynuyor.

Bugun Degisen TAEK raporu!

İzmir Gaziemir'de, toprağa gömülü atıkların çevreye zehir saçtığı iddia edilen atıl durumdaki kurşun fabrikası alanında dün inceleme yapan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) yetkilileri, bugün açıklama yaptı. Açıklamada, sadece fabrika atıklarının bulunduğu bir alanda radyasyon seviyesinin yüksek çıktığı, sonuçların, fabrika alanı ve üzeri toprakla örtülmüş bahçede doğal seviyelerde olduğu belirtildi. Açıklamada, "Ölçülen radyasyon seviyeleri çevrede yaşayan halkın sağlığı için tehdit oluşturmamaktadır" denildi.

"Ölçülen radyasyon seviyeleri çevrede yaşayan halkın sağlığı için tehdit oluşturmamaktadır. Daha önceki yıllarda yapılan ölçüm ve analizlerle teyit edildiği şekilde, radyoaktivite bulaşmış cüruf atıklarından radyoaktivitenin çevresel ortamlara yayılması olası görülmemektedir. Hurda malzemelerin eritilerek mamul madde üretimi sürecinde radyoaktif maddeler atıklarda kalmış olup, tesiste geçmişte üretilmiş olan kurşun mamullerde radyoaktivite bulunmadığı da ayrıca yapılan ölçümlerle tespit edilmiştir. Fabrika sahası etrafındaki tel örgülerin yer yer tahrip edildiği görülmüş olup özellikle cürufların bulunduğu açık alan olmak üzere fabrika sahasına girişin kontrollü olmasının ilgili firma ve yerel otoritelerce temin edilmesi gerekmektedir. Haberlerde yer alan toprağın yanması, dumanların yükselmesi, bitkilerin kuruması, hayvanların ölmesi, çevrede yaşayanların nefes darlığı, öksürük, astım ve bronşit şikayetleri, havanın tuz ruhu gibi kokması gibi hususların radyasyon ile ilişkisi bulunmayıp bu şikayetlerin temelinde kimyasal tehlikeli maddelerin etkisinin öncelikli olarak değerlendirilmesi gerekmektedir."

Üç yaşındaki çocuğunun yaz kış hep öksürdüğünü, boğazının ağrısı, ve burun akıntısı şikayetleri olduğunu anlatan Canan Bölükbaş da "Burası, tuzruhu, porçöz gibi kokuyor. Genzimiz yanıyor. Sabaha kadar uyku uyuyamıyoruz. Yazın çok sıcak bile olsa camları açamıyoruz. Yetkililer ilgilensin çocuklarımızın ciğeri yanmasın" dedi. Yine semt sakinlerinden Nazmiye Akdağ, "Zehir soluyoruz. Cam kapı açamıyoruz. Sabahları keskin bir kokuyla uyanıyoruz. Hayvan leşi gibi kokuyor" diye konuştu.

Hiç yorum yok: