4 Aralık 2012 Salı

Bunlar bizim bu Vatandaki tapularımızdır.

Bastigimiz Her Topraga Sadece Merhametimizi Getirmedik! Muhrumuzude Tasidik...


Sivas Karlı köyünde bulunan ve 1200 lü yıllardan kaldığı söylenen bu çeşme üzerinde, neredeyse tüm kadim Türk bölgelerinde rastladığımız OZ Tamgasına rastlıyoruz. OZ Tamgasının en eski örneğini, yine kadim bri Türk bölgesi olan ve en az 15in senelik “Saymalıtaş” bölgesindeki kaya resimlerinde görüyoruz. Bu tamga neredeyse tüm dünyaya yayılmış, bir çok medeniyet tarafından kullanılan ve üzerine zamanla farklı farklı anlamlar yüklenmiş olan bir tamgadır. Tibet bölgesinde binlerce yıldır bu simgeye “Swastika” dendiği gibi, Nazi Almanya’sının da bu tamgayı yine Tibet’ten esinlenerek “Gamalı Haç” adıyla aldıklarını ve kendilerine simge yaptıklarını biliyoruz.
Bu tamga’nın genelde bulunduğu bölgeler kadim Türk bölgeleri ve yine Türklerin göç yolları üzeridir. Yine kültürel devamlılık sadece Türkler de görülmektedir. Örneğin bu tamgayı Tibet’ten, Roma’ya, Antik Yunan dan, Japonya’ya kadar bir çok kültür ve medeniyet bir süre simge ve süsleme olarak kullanmışsa da; bu tamga günümüze kadar sadece Türk bölgelerinde süreklilik göstermektedir. Bunun en güzel örneği yukarıdaki görseldeki çeşmedir. Hatta bu Tamga dan oluştuğu düşünülen “Z” tamgası ise halen Türk abecesinde benzer bir şekilde yer almaktadır.


Türk kilimlerinden, Türk süsleme sanatlarına, çanak ve çömlek üzerindeki boyamalardan, giysi motiflerine, duvar işlemelerinden, davul üzeri resimlere kadar vb. bir çok Türk ve Moğol eserinde OZ tamgasına rastlamak mümkündür. Hemde günümüzde dahi. İşte bu bir kültürel devamlılıktır. Unutmayalım ki, bu kültürel devamlılığı yine kadim Türk bölgelerinden Anadolu’ya ve hatta Avrupa’ya kadar uzanan “Koç başı, Koç mezar taşı ve balballar vb.” dahi görmekteyiz. Bunlar bizim bu Vatandaki tapularımızdır.

Hiç yorum yok: