7 Ocak 2013 Pazartesi

SON HACLI SEFERI ve MALUM ORTAKLARI...

SON HACLI SEFERI VE TURKIYE'DEKI ORTAKLARI

AKP, daha önce PKK ile ABD güdümünde sürdürdüğü, ülkemizi bölünmeye götürecek olan sürece ilişkin pazarlıkları şimdi açıkça sürdürüyor.
AKP kurmayları ve medyadaki Amerikancılar, Abdullah Öcalan’la ve PKK yöneticileriyle sürdürülen bu görüşmelerin, ülkemizde akan kanı durduracağına ilişkin yoğun bir hava estiriyorlar.



Estirilen bu havaya, bu görüşmelere ‘yeni bir kredi’ verdiğini açıklayarak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da katıldı.
Peki, Kılıçdaroğlu’nun da ‘yeni bir kredi’ açtığı ve akan kanı durduracağı iddia edilen bu görüşmelerde neyin pazarlığı yapılıyor?



Altını kalın çizgilerle çizerek belirtelim; bu görüşmelerde, Türk ulusal kimliğini Anayasa’dan çıkaracak, ülkemizi önce federasyona, sonra da bölünmeye götürecek olan bir sürecin pazarlığı yapılıyor… PKK’ya genel affın, Abdullah Öcalan’ı önce ev hapsine, sonra dışarı çıkarmanın pazarlığı yapılıyor…
Bıkmadan, usanmadan hep yazdık, hep yazacağız, söyleyeceğiz; PKK, ABD ve Birlesmis Hacli Ordusu'nun  kontrol ve denetimi altındaki bir terör örgütüdür.
Bu terör örgütünün kampları, Irak’ın kuzeyinde ABD tarafından oluşturulup, Suriye, İran ve Türkiye’mize doğru genişletilmeye çalışılan kukla devletin sınırları içindedir.



Üstelik bazıları tarafından ‘müttefikimiz’ olduğu iddia edilen ABD, kontrol altında tuttuğu bu bölgede bulunan PKK kamplarına karşı, Türk Ordusu’nun bu terör yuvalarını ortadan kaldıracak geniş çaplı bir kara operasyonunu ise yıllardır engellemektedir.
PKK’nın kendisi, ülkemizin toprak bütünlüğüne karşı; İran kolu PJAK, İran’ın toprak bütünlüğüne karşı; Suriye kolu PYD ise ABD ve aralarında AKP yönetiminin de olduğu, ABD’nin bölgedeki işbirlikçileri tarafından desteklenen diğer teröristlerle birlikte, Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı savaşmaktadır.





Bu terör örgütünün, ülkemize ve bölgemize karşı kullandığı ağır silahlar ABD ve AB ülkeleri tarafından sağlanmakta; bu terör örgütü her türlü lojistik desteğini ABD’den almaktadır. (Örneğin, daha geçenlerde, Şırnak’ta Meteler Timi tarafından yapılan bir operasyonda PKK’lı teröristlerin üzerinde ABD ordusuna ait ağır silahlar ele geçirilmişti)
Kısaca, PKK’yı ülkemiz ve bölgemiz için bir tehdit haline getiren güç ABD’dir. Arkasındaki ABD ve Birlesmis Hacli Gucleri desteği olmasa, PKK bir hiçtir.
Hiç unutulmasın ki, ülkemizde ve bölgemizde etnik ayrılıkçılık üzerinden terör estiren tüm terör örgütleri, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin gerçekleştirilebilmesi için bizzat ABD tarafından desteklenmektedir.
ABD, bu terör örgütleri aracılığıyla önce terör estirmekte, sonra, medyadaki ve siyaset içindeki adamlarına ‘terör dursun, analar ağlamasın’ dedirterek, ülkemizi ve bölgemizi Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında biçimlendirecek olan ‘açılımları’, pazarlık masalarında kabul ettirmeye çalışmaktadır.
Strateji ve taktik budur.


Dolayısıyla bu gerçeği görmeyen, terörün ve terör örgütlerinin arkasındaki ABD desteğini ve planlarını saptamayan, tam tersine ABD’nin bölme stratejisine uygun olan her ‘açılım’; ülkemizin terör belasından kurtulmasına, sorunun çözümüne değil, ülkemizin çözülmesine hizmet eder!
Anımsayın, BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna, 25 Kasım 2012 günü Mardin’in Nusaybin ilçesinde yaptığı konuşmada ne demişti:
‘‘Türkiye’deki, Irak’taki, Suriye’deki ve İran’daki Kürtler ulusal birliklerini inşa ediyorlar. Bundan sonra Suriye’deki, Irak’taki, İran’daki Kürdün tırnağına zarar gelirse; bu zararı verenlerin her nerede olursa olsun burnundan getireceğiz’’
Bundan daha açık bir itiraf olabilir mi?
Kürtler kullanılarak gerçekleştirilmeye çalışılan ABD destekli bu bölünme stratejisini bir an bile gözden kaçırırsak, sorunun çözümünün değil, ülkemizin ve bölgemizin çözülmesinin bir parçası oluruz.


Eğer gerçekten ülkemizin ve bölgemizin Hacli belasından kurtulmasını istiyorsak, ulusal birliğimizin, toprak bütünlüğümüzün emperyalist projeler uğruna darmadağın edilmesini istemiyorsak; o terör örgütlerini destekleyen emperyalist gücün önümüze koyduğu ‘çözüm’ reçetelerine değil, o emperyalist gücü ülkemizden ve bölgemizden atacak, milli  çözümleri ortaya koymaliyiz...


Hiç yorum yok: