1 Aralık 2012 Cumartesi

Emniyetin icinde 12 Haziran 2007 günü “Ergenekon” ismini soyleniyordu. Oysa ne Tuncay Güney ne de sözde belegeler vardı


Ümraniye bombalarıyla ilgili bunları bilinmeyenler!

1999 yılında kurgulanan Ergenekon tertibi, 2007 yılında başlatıldı. Operasyonun ilk adımı için, Ümraniye’deki bir gece konduda bombalar bulunduğu öne sürüldü. Ümraniye bombalarının sahibi olduğu iddia edilen emekli astsubay Oktay Yıldırım ilk gözaltına alınan isim oldu. Tertip, Ümraniye bombaları üzerine kurgulanmıştı. Tetibi başlatan bombaları hiçkimse görmedi. Çünkü bombalar iki hafta sonra imha edildi. İlerleyen zamanlarda, 27 adet el bombasının, o gece konduya hiç götürülmediği, herşeyin bir kurgudan ibaret olduğu polisin kendi kayıtlarıyla belgelenecekti… Peki, Ergenekon bombalarına ne mi oldu?
Tarih: 12 Haziran 2007 … Yer: İstanbul-Ümraniye…

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Terörle Mücadele polisleri Ümraniye Çakmak Mahallesi’ndeki kimsenin oturmadığı bir gecekonduya operasyon düzenledi. Polis gecekondunun çatısında bir sandık içinde 27 adet el bombası ve patlayıcı bulunduğunu açıkladı. Bulunan bombaların Emekli Astsubay Oktay Yıldırım’a ait olduğu ileri sürülüyordu.

Bu bombaları soruşturma görevi UYAP sistemi tarafından otomatik olarak Özel Görevli Savcı Selim Berna Altay’a verildi. Nasıl olduysa, bir gün sonra soruşturma savcısı değişti, savcı Zekeriya Öz bombaları soruşturmakla görevlendirildi.

Önce bombaların sahibi olduğu ileri sürülen emekli Astsubay Oktay Yıldırım, ardından gecekondunun sahibi olduğu iddiasıyla Mehmet Demirtaş gözaltına alındı. Soruşturma dalga dalga genişletildi, onlarca kişi gözaltına alındı.

Tarih 21 Ocak 2008’i gösterdiğinde, bomba soruşturması sonucunda “Ergenekon” adlı örgüte ulaşıldığı iddia ediliyordu. Soruşturma daha da genişletildi. Yüzlerce kişi gözaltına alındı, tutuklamalar gerçekleştirildi ve Ergenekon davası başlatıldı.

İddianame, Ümraniye’de bulunan 27 el bombasıyla başlıyordu. Ergenekon operasyonlarıyla ilgili konuşan herkes Ümraniye bombalarını anlatıyordu. Ancak Ümraniye bombalarını ne gören vardı, ne de duyan... Bombaların bulunduğu öne sürülen gecekonduda, tek bir kare görüntü dahi yoktu.

Bombalarla ilgili savcılığın tek delili Ümraniye polis merkezinde çekilen görüntülerdi. Görüntüler incelenmek üzere TÜBİTAK’a gönderildi. TÜBİTAK’ın raporu tam 29 ay sonra, 29 aralık 2010’da dava dosyasına girdi.




BOMBALAR GECEKONDUDA BULUNMAMIŞ

TÜBİTAK’ın yaptığı çözümleme, Ümraniye bombalarının sırrını ortaya çıkardı. Polislerin kendi aralarında yaptığı konuşmalarda, Ümraniye’deki gecekonduya hiç gidilmediği, bombaların sanki orada bulunmuş gibi yapıldığı anlaşıldı.

Polisler karakoldaki konuşmalarında, karakolda yazılan tutanağın, gecekonduda yazılmış gibi nasıl göstereceklerini tartışıyorlardı.

-Şimdi olay tutanağı olay
-Yav olay yeri tutanağı bilgisayarda yazılır mı?
-Olay yeri tutanağı diyorum bilgisayarda yazılabilir
-Hani adam diyor ki bilgisayarı nerden olay yerinde diyecek
-Ha o mu yok canım burada yazıyoruz
-Biz şahısları buraya getirdikten sonra tutanağa başladık deriz o zaman
-Olmaz yani onu diyorum yani adam diyecek ki çatıya bilgisayar mı çıkardın diyecek sana
-Olay yerinde ellen yazılır
-Ya bunu elle yazmayalım diyor..... bilgisayarda yazalım diyor.....
-Elle yazalım –Oldu
-Çatının üzerinde elle nasıl yazdın der
-Ama elle yazın diyorsan yaz yani o sorun değil

SİNKAF EDERİM HAKİMİ SAVCIYI

Görüntülerde ortaya çıkan gerçek, sadece bombaların gecekonduya gitmeyişi değildi. Polisler 12 Haziran 2007 günü “Ergenekon” ismini zikrediyordu. Oysa ne Tuncay Güney  ne de sözde belegeler vardı. Henüz soruşturmanın adı bile belli değildi. 

- Soruşturma nasıl…
- Soruşturma Ergenekon olduğu zaman s… hâkimi savcıyi

BOMBALAR İMHA EDİLDİ

Yüzlerce tutuklamaya neden olan bombalar ise ortada yoktu. Bombaların mahkeme kararıyla imha edildiği açıklandı. Gerekçe olarak bombaların “patlama tehlikesi” gösterildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, el bombalarının imha edilmesi için 13 Haziran 2007 tarihinde İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne talepte bulunmuş, mahkeme de aynı gün aldığı kararda bombaların imha edilmesine karar vermişti. Yani çok gizli örgütü ortaya çıkaran deliller, mahkeme kararıyla imha edilmişti.

Mahkeme imha edildiğini söylese de Ümraniye bombalarının macerası sona ermedi. Bombalar, aynı soruşturma kapsamında Zir Vadisi’nde yapılan kazılarda karşımıza çıktı.

BOMBALAR ZİR VADİSİ'NDEN ÇIKTI

İki ayrı yerde bulunduğu iddia edilen bombaları karşılaştıran Emekli Astsubay Oktay yıldırım, Ümraniye ve Zir Vadisi'nde bulunan 18 bombanın aynı olduğunu açıkladı. İki yerdeki bombaların cins ve maddeleri aynı, menşei ise yabancıydı. Bombaların kutuları, hatta kutuların üzerindeki bantların renkleri bile birebir aynıydı.
İçleri boş, patlamaz
Sapanca ve Zir Vadisi’nde çıkan mühimmatlar arasında bire bir aynı olan var mı?“ şeklindeki soruya Dönmez şu cevabı verdi: ”Evet var. Benzerlikler var, farklılıklar var. Çok ilginç bir bulgu buldum. Ümraniye’de çıkan 27 el bombası var. Sadece 18’i imha ediliyor. Bununla ilgili tutanak var. Bu imha edildiği söylenenler Zir Vadisi aramalarında çıktı. Zir Vadisi’nde çıkan bombalar 1955’te imal edilmiş. Bu bombalar atılsa bile patlamaz. İçleri boş. Türk Silahlı Kuvvetleri, bu bombaları birlikten toplayıp, imha ediyor. Kullanılmıyor. Bunlar tesadüf olamaz. Bunlar polise ait“ yanıtını vermisti.

Hiç yorum yok: