27 Aralık 2012 Perşembe

Ermeni Teroru ve Kanli Osmanli Bankasi Olayi

Fransa Ermenilerle 200 yıl önce de kol kolaydı iki yüz yıl sonra da aynı olacaktır. Sahnede şimdilik Fransa var. Düveli muazzama üyeleri zamanı geldiğinde tek tek devreye girip ülkemiz aleyhine ne gerekiyorsa yapacaklardır

Karekin Pastırmacıyan (1872- 1923

Ermeni Karekin Pastırmacıyan ve 25 silahlı arkadaşı bundan 186 yıl önce İstanbul’u kana buladılar. Dinamitlerle, tabancalarla bombalarla Karaköy’deki Osmanlı Bankası merkezini işgal ettiler. Türklerle Ermeniler birbirine girdi. Rusya elçilik etti Pastırmacıyan ve yanındakiler bir gemiye bindirilerek Marsilya’ya ellerini kollarını sallayarak gittiler. Pastırmacıyan Fransa’da göklere çıkarıldı. Bu çete reisi daha sonra yine Osmanlı topraklarına geldi. 1908’den 1912 yılına kadar çalışıp Osmanlı Meclisi mebushanından Erzurum Milletvekili seçildi. Banka basan, Fransa’da göklere çıkartılan, yüreklendirilen çete başı kan akıttığı Osmanlı devletinin meclisine girdi yani. Daha sonra 1915 yılında Kars ve çevresinde Ermeni ayaklanmalarında parmağı olduğu belirtilir.

2015 te Tazminat...
Düveli muazzama adıyla anılan büyük devletler hiç değişmediler. Dolayısıyla da Fransa kesinlikle değişmeyecektir. Hesapları farklı bunların. Ülkemizi bölmek, parçalamak, yok etmek yegane hedefleri arasında. Bunun için de hep fırsat kolladılar. Bugün Ermeni soykırımı, yarın kürt meselesi, öbür gün Kıbrıs’ı devreye sokacaklardır. Şöyle kafanızı azıcık yorun. Kapı bir komşumuz Yunanistan’a en çok silah satan ülke hangisi? Karekin Pastırmacıyan’lara kucak açan, dünyanın her yerinde sömürgeleri olan, Afrika’da binlerce insanı öldüren Fransa kendi soykırımlarını da meclisine getirecek mi? Gaziantep’de yaptıklarını unuttuk mu sanıyorlar? Fransa ile birlikte hareket eden bazı ülkelerde de soykırım yasa tasarısı görüşmelerine başlanıyor. Amaç 2015’de Ermeni’lerin Türkiye’yi zorda bırakması, Ermeni’lere yüklü tazminatlar ödemesinin yolunu açmaktır. 



OSMANLI BANKASI BASKINI


1896 yılının son olayı 26 Ağustos günü vuku bulan Osmanlı Bankası baskınıdır. Bu olay bütünü ile Taşnak Komitesinin eseridir. Hareketi idare edenler, Kafkasya’dan gelmiş Varto, Mar ve Boris isimli üç Ermeni’dir. Armen Garo takma adını kullanan ve 1908 Meşrutiyeti’nde Erzurum’dan milletvekili seçilip, 1. Dünya Harbi sırasında çetesi ile Türkiye’ye karşı Kafkas cephesinde çarpışacak olan Akrekin Pastırmacıyan da Atina’dan gelerek onlara iltihak etmiştir. 26 Ağustos günü yapılan baskının nasıl cereyan ettiği Esat Uras, Varantyan’ın Ermenice “Taşnaksutyun Tarihi”nden şöyle nakletmektedir:



Ağustos 26, sabah saat 6.30. Baskına başlamak için 6 kişi yetiyordu. Bomba torbaları omuzlarda, tabancalar ellerde erken çıktık. Bankaya yaklaştığımızda öncü arkadaşların attıkları bombaların ve silahların seslerini duyduk. Bankanın içine saldırdık. Bizi hırsız sanmışlardı. Korkmamalarını söyledim. Bombalar şaşılacak sonuç veriyordu, dokunduğunu derhal öldürmüyor, fakat etlerini parçalıyor, azap, ızdırap içinde kıvrandırıyordu. Garo ile beraber Müdürün odasına gidip, şartlarımızı yazdırdık. Devletler tarafından isteklerimizin yerine getirilmesini, bu çarpışmaya katılmış olanların serbest bırakılmasını, aksi takdirde Bankayı kendimizle birlikte havaya uçuracağımızı bildirdik. Çarpışan 17 kişi kalmıştık. 3 kişi ölmüş, 6 arkadaş yaralanmıştı. Düşmanlarımızın da kayıpları çok büyüktü.


Komitacıların istekleri şunlardır:
  • 6 devlet tarafından seçilecek Avrupalı bir Yüksek Komiser tayini
  • Vali, Mutasarrıf ve Kaymakamların yüksek komiser tarafından tayin ve padişahça tasdik olunması.
  • Milis, Jandarma ve Polisin yerli halktan ve Avrupalı bir suya komutasında olması.
  • Avrupa sistemine göre adli reform
  • Mutlak bir din, eğitim ve basın hürriyeti
  • Ülkenin gelirlerinin 3/4ünün mahalli ihtiyaçlara sarf
  • Birikmiş vergi borçlarının silinmesi
  • 5 yıl vergiden muafiyet, ondan sonraki 5 yıl ödenecek verginin son karışıklıklardan görülen zararlara tahsisi
  • Gasp olunmuş malların derhal iadesi
  • Göçmenlerin serbestçe geri dönmeleri
  • Politik suçlardan mahkum Ermenilerin affı
  • Avrupa devletleri temsilcilerinden geçici bir komisyon kurularak yukarıdaki hususların gerçekleştirilmesini kontrol etmeleri.
Neticede, Banka Genel Müdürü Sir Edgar Vincent, Rus Sefareti Baştercümanı Maximoff ile birlikte Saraya giderek konunun çözümlenmesi selahiyetini almışlardır. Kendilerinin Türkiye’den serbest çıkışları garantiye bağlanmıştır. 17 kişi, Maximoff ile birlikte Bankadan çıkıp, Sir Edgar’ın yatına gitmişler, oradan da Fransızların Gironde gemisi ile Marsilya’ya hareket etmişlerdir.
Banka baskını böylece bitmiş, ancak Ermenilerin o gün asker, polis ve halk üzerine boşalttıkları bomba ve kurşunlar, İstanbul Müslüman ahalisini ayağa kaldırmıştır. İstanbul’daki karışıklık birkaç gün sürmüştür. Su sadece Müslümanların Ermenilere karşı yürüttükleri bir saldırı değildir. Ermeniler de saldırılarını devam ettirmişlerdir. Bu olayda ölen Ermenilerin sayısı, Batılı kaynaklarda 4.000-6.000 olarak zikredilmektedir. Taranan Osmanlı belgelerinde ise bu konuda bir vesikaya henüz rastlanmamıştır. Ancak 6.000 rakamının fazla mübalağalı olduğu ortadadır. Babıali gösterisi sonucunda da karışıklık bir kaç gün sürmüş, ama ölü sayısı 172′de kalmıştır. Bu kere 4.000-6.000 ölü rakamına varmak için olayın haftalarca sürmesi gerekmektedir. Kaldı ki, Müslümanların sopa ve bıçaklarla mücadeleye girişmiş olduğu bütün kaynaklarda yer aldığına göre, bu yolla bu kadar kişinin öldürülmesi çok daha zordur. Müslüman ahaliden ölenlerin miktarı hakkında hiçbir yerde bir kayıt bulunamamıştır. Buna karışıklık Sadrazamın 120 askerin öldüğünü ve 25 kadar yaralı bulunduğunu ifade ettiği İngiliz dokümanlarından anlaşılmaktadır. Gene bu aynı dokümanda olaylar sebebiyle 300 kadar Müslümanın tutuklandığı ve hükümetin aldığı tedbirlerin iyi olduğu da kayıtlıdır. Bu olayla ilgili özel bir mahkeme kurulmuş ve tutuklanan Müslüman ve Ermeniler bu mahkemede yargılanmışlardır.

Hiç yorum yok: