CHP, Erdoğan’ın teslimiyetine yeşil ışık yakamaz!
BİR:
PKK ile pazarlıkta son perde sahnelemeye kondu. Ayrılıkçı, bölücü, terörist elebaşının ağırlandığı adada Devlet adına resmen yetkilendirilmiş kıdemli müzakereci, Türkiye’nin geleceği ile ilgili olarak o’nunla pazarlığa oturdu. Bu utanç verici tablo: Türkiye’nin resmen ve fiilen PKK’yı yenemediğini kabul etmesi ve onunla “çözüm” / “barış” müzakeresine geçmeyi kabullenmesi demektir. Bu olay, Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına anca Osmanlı’nın son döneminde, Mondros’ta, Sevr’de görülmüş türde bir “zül”dür. Bunun “akan kan dursun”, “şehitler olmasın” bahanesiyle meşru gösterilmeye çalışılmasının hiçbir inandırıcılığı yoktur. 1919’da ulusal direnişe geçtiğimizde Türk milleti aralıksız 10 yıldır savaşmanın, şehit vermenin en trajik örneklerini yaşamıştı. Buna rağmen, direndi ve vatanını kurtardı.
İKİ:
PKK ile müzakere ve öngörülen, aslında büyük oranda çoktan belirlenmiş, şimdi “protokol” gereği PKK elebaşısının imzasına açılan teslimiyet maddeleri Türkiye’nin, vatanımızın zaman içinde bölünmesinin, küçültülmesinin, o noktaya gelinceye dek de Türk Milleti’ne devlette resmen “kuma” getirilmesinin önünü ardına dek açacaktır.
ÜÇ:
Bunu gafil Osmanlı hayranı, Damat Ferit kopyası AKP yönetiminin kabullenmesi doğaldır. Garip olan CHP’de Atatürk’ün koltuğunda oturduğunun anlamını bir türlü kavrayamamış olan Genel Başkan’ın PKK ile Mondros mütarekesine benzer bir müzakereye oturmak zilletine resmen ve fiilen “meşruiyet” kazandırıcı yönde konuşmasıdır. Hiçbir vatanseverin, hiçbir Atatürk’çünün, hiçbir gerçek CHP’linin asla kabul edemeyeceği bir tavırdır bu. Koca Türkiye’yi İmralı’da ağırlanan caninin iradesine teslim etmelerine seyirci kalamayız, yeşil ışık yakamayız, suç ortaklığı yapamayız. Tüm Atatürkçü, vatansever CHP’lileri, CHP’ye oy verenleri AKP’ye suç ortaklığı yapma politikasına karşı kınamaya, karşı çıkmaya davet ediyoruz. Gün kaybedecek zaman değildir. Direnişe CHP içinden başlamak önümüzdeki en acil görevdir.
“CHP’li Cumhuriyet Türkleri” adına Sözcüler:
İKİ:
PKK ile müzakere ve öngörülen, aslında büyük oranda çoktan belirlenmiş, şimdi “protokol” gereği PKK elebaşısının imzasına açılan teslimiyet maddeleri Türkiye’nin, vatanımızın zaman içinde bölünmesinin, küçültülmesinin, o noktaya gelinceye dek de Türk Milleti’ne devlette resmen “kuma” getirilmesinin önünü ardına dek açacaktır.
ÜÇ:
Bunu gafil Osmanlı hayranı, Damat Ferit kopyası AKP yönetiminin kabullenmesi doğaldır. Garip olan CHP’de Atatürk’ün koltuğunda oturduğunun anlamını bir türlü kavrayamamış olan Genel Başkan’ın PKK ile Mondros mütarekesine benzer bir müzakereye oturmak zilletine resmen ve fiilen “meşruiyet” kazandırıcı yönde konuşmasıdır. Hiçbir vatanseverin, hiçbir Atatürk’çünün, hiçbir gerçek CHP’linin asla kabul edemeyeceği bir tavırdır bu. Koca Türkiye’yi İmralı’da ağırlanan caninin iradesine teslim etmelerine seyirci kalamayız, yeşil ışık yakamayız, suç ortaklığı yapamayız. Tüm Atatürkçü, vatansever CHP’lileri, CHP’ye oy verenleri AKP’ye suç ortaklığı yapma politikasına karşı kınamaya, karşı çıkmaya davet ediyoruz. Gün kaybedecek zaman değildir. Direnişe CHP içinden başlamak önümüzdeki en acil görevdir.
“CHP’li Cumhuriyet Türkleri” adına Sözcüler:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder