18 Kasım 2012 Pazar

Seytan Imparatorlugunun Ince Kolu Illimunati

Seytan Imparatorlugunun Ince Kolu Illimunati ile Ilginc Roportaj...


 
Sizlere Illuminatiyi yeterince tanimamis olanlar icin
bazı derin içerikli bilgiler vereyim dedim.
 Bilgilerin bir kısmını belki zaten biliyorsunuzdur ancak yeni başlayanlar için genel bir açı ile yazıyorum. Bu bilgilerin sizlere ulaşmasının sebebi kiminle ve kime karşi uğraştığınızı bilmeniz için. Bilgilerin sizlere verilmesi buraya gelmeden (Reenkarne) önce yapmış olduğunuz anlaşmanın bir parçası. Bu yazı, tüm bilgiyi "gerceğin kendisi" olarak algılamanız için değil, sadece fikir sahibi olabilmeniz için. Sadece hayat bakışınızı ve bilgi dağarcıgınızı genişletmeniz için. Soruları cevaplayan kişi Illuminati ailesinin bir üyesidir!

Bu yazıyı sonuna kadar okumadan evvel nasıl hissettiğinizi kendinize bir tasfir edin ve yazıyı sonuna kadar okuduktan sonrada o anki hisleriniz ile karşilaştırın! Eger aradaki farkı anlayabiliyorsaniz demekki bir ilerleme kaydedebilmişsinizdir. İster pozitif ister negatif olsun, ilerleme ilerlemedir.




 
(S=Soru, C=Cevap)

S: Soyunuzun baslangici nereye kadar variyor?

C: Ailemizin kökü antik zamanlarin dahi ötesine varir. Elinizdeki kayitli tarihin en erken zamanlari ve daha ilerisinde ailemizin üyeleri sahne arkasindan öyle veya böyle yönetiyorlardi. Atlantisin olsumu ve yikimindan dahi daha önceye. (Evet bu gelismeler tamamen gercekti). Bizler yönetmek icin dogduk. Bunu bu yasam seklinin bir parcasi olarak kabul etmeye calisin.





S: Hangi uzunlukta secilmis ciftlesme ile soyunuzun safligini elde tutmayi basardiniz?

C: Bizde onyalanmamis birlesme yoktur. Ailemiz herzaman birbiri icerisindeki soyalarla eslesir, yani soy derken, aslinda Evler demek daha dogru olur. Evlilikler önceden ayarlanmistir. Kimse bu kodu bozamaz ve bu sekilde aileye giremez. Aileye katilamazsiniz sadece icinde dogarsiniz veya tekrar reenkarne olursunuz! Eger ileride problem yaratacagi belli olan bir cocuk dogarsa ona aileden biri gibi davranilir ancak ailenin kaldigi evde yasatilmaz ve ailenin sirlarini elde edemez.

S: Eger sisteminiz bir ücgen olarak Din, Politika ve Sirket seklinde olursa hangi bölümde daha agir basiyorsunuz ve bu hic tarihte degistimi?

C: Ilk olarak Ailenin yapisini anlamalisiniz. Genis acida bakilinca soy aslinda Evin kendisinden daha önemli degildir ve Evde Ailenin kendisinden daha önemli degildir. Aile hepsidir. Hangi ev veya soy oldugunun bir önemi yok, biz hepimiz BIR Aileyiz. Isterseniz bunu bir vücut olarak algilayin. Bir ev vücudun hayati bir organini yada uzvunu teskil eder. Herseyin pürüzsüz yürümesi icin tüm organlarin birbiri ile baglantida calismasi gerekir ve bu "tüm" de bizim bölünmeyen sadakatimizdir. Dedigim gibi tüm soylarimiz aslinda sadece BIR Aile. Bizim düzenimizi sizin zannettiginiz gibi sadece bu üc alan (Din,Politika, Sirket) üzerinden izah etmek cok zordur. Her aile bireyinin ögrenmesi zorunlu olan alti bilim dali vardir ve her aile bireyi cocukluktan eriskinlige kadar bu dallar üzerinde siki bir egitim alir. Bu alti dal sunlardir: Ordu, Devlet, Spiritüellik, Bilgelik, Liderlik ve Bilimdir. Pratikte, halkin bildigi tüm bu genel alanlarin bircogunda anahtar rollere bizler sahibiz. Ayrica ekstradan hileli bir medya düzenine ve tüm finansal kuruluslarinizada (Banka, Kredi enstitüsü, Hissedarlar) öyle yada böyle sahibiz.

S: Hangi Aile suan en baştaki.... Rockefeller mi?

C: Hangi ailenin yönettigini bilmenin sizin icin hicbir pratik kullanimi yok. Önemli olan hepsinin tek Aile catisi altinda calisiyor olmalari. Cekirdek olarak tanimlayabileceginiz 13 tane aile var ve bu ailelerden olusmus olan diger yan soylar/ailelerde var. Diyelimki 13 ana renk var ve sizde bu renkleri birbirleri ile karistirarak bircok farkli renk spektrumu olusturuyorsunuz. Sunuda tekrar edeyim rekabet yok, sadece aile var. Yani evlerin evlere karsi sürdürdügü bir rekabet yok ancak yasadigimiz dünyaninda "it iti yer" düzenine sahip oldugunuda unutmayalim. Herkes yukarilara tirmanmaya ugrasir. Ailemizin düzenide buna bagli olarak isler.

S: Hangi sebepten dolayi bu aciklamalari yapiyorsunuz?

C: Üst Dünya Konseyinin kararnamesi ve yaraticinin istegine bagli olarak.

S: Devlet tarafindan gercektende sanki bir sürüymüs gibimi işlem görüyoruz?

C: Devletler tarafindan, genel olarak, evet. Insanlara birer teminat olarak bakilir. Ailemizin bircok üyesi, popüler inanclarin aksine, sizlere dogrudan zarar gelmesine ugrasmiyorlar. Sürdürülmesi ve bekletilmemesi gereken ilahi bir kader var ve bizde bize yaratici tarafindan verilmis olan rolümüzü bu oyunda oynuyoruz. Bircok yönden, gelecek olan hasat icin hazirlanmanizi saglamak aslinda ayni zamanda bizimde isimize geliyor. Bu belkide beklediginiz gibi bir hazirlik degil. O halde bile özgür iradeniz ile birazda bizim yardimimiz ve yönlendirmemizle negatif polariteyi secmis olacaksiniz. Ruhlar extrem polarite sayesinde bir sekilde hasat edilebilir diyebiliriz.

S: Madem böyle, kendimizi nasil özgür kilabiliriz?

C: Bu gezegende reenkarne oldugunuz sürece asla özgür olamayacaksiniz. Burada olmanizin nedeni ise doganizin bir götergesi. Burada olmanizin bir nedeni var ve burasi aslinda "burasi" zannettiginiz yer degil. Nasil özgür olacaksiniz? Nerde oldugunuzu, kim oldugunuzu ve neden buraya geldiginizi anlayarak. Hasatin gelmesinin yaklasmasi ile zamaniniz azaliyor. Bunu basaramamis olanlar ise döngüyü tekrar edecekler. Düsünce ile odaklanarak yaratici olursunuz. Sizce Medya neden bizim icin bu kadar önemli? Hipnotize edilmis ve komatoza girmis halinizle özgür iradenizi kendi rizaniz ile bize teslim ederek gezegenin bugünkü halini almasini sagladiniz. Akillarinizi sagliksiz gidalarla, bagimlisi oldugunuz TV showlari ile, siddet, savas, pornografi, nefret, hirs, egoizm, kötü haberler, kan ve korku ile hergün bombardimana tutuyorsunuz. En son ne zaman durupta güzel ve saf birsey hakkinda "düsündünüz"? Gezegenin hali toplu düsüncelerinizin bir eseri. Sucunuz hareketsizliginizden kaynaklaniyor, her nerde bir adaletsizlik olsa 'öteki tarafa' bakmayi yegliyorsunuz. Bilinc altinizdaki yaratici düsünce yaraticiya ulasan ve bu olaylarin gerceklesmesine izin veren kaynak. Bu sekilde davranarak bizim amacimiza hizmet etmis oluyorsunuz. Bizim icin gezegenin hasat zamanindaki polarizayonun negatif olmasi cok önemli. Bunun anlami pozitif anlamda cevredekilere hizmet etmektense sadece kendine hizmet etmeye odaklanmaktir. Bu negatif hasat icin bizimle beraber calistiginiz icin hepinize tesekkür ediyoruz. Birkac yil icerisinde yasayacaginiz afetlerde saatte 300-400KM hizla esen firtinalari göreceksiniz. Olusan bircok tsunamiler ile adasal yerlesim yerleri ve kiyi sahilleri büyük bir yikima ugrayacaklar. 2010 sirasinda yasanacak günes firtinalari ile olusan isinma ile kutuplarda erimeler olacak ve kiyilar sular altinda kalacak. Sanirim simdilik bu kadar kehanet yeter. Bunlar sizleri korkutmak icin degil, bilgilendirip isteyenlerin önlemlerini alabilmeleri icin.



S: Sizin yaraticiniz kim ve sizin yaraticinizla bizim yaraticimiz ayni varliklarmi?

C: Bu gercekten mükemmel bir soru, sordugunuz icin tesekkürler, bu sayede yavas yavas cekirdege ulasabiliriz.
Evet ve Hayir. Ilk olarak yaradilisi anlamaniz gerekiyor.
Herseyin en basinda sonsuz BIR vardir. Bu herseyin kaynagidir. Sinirsiz zeka. Bölünmeyen/farklilasmayan mutlaklik. Icerisinde olusabilmek icin bekleyen sonsuz bir potansiyel var. Buna henüz el degmemis bir mermer blogu gibi bakin, prüzsüz ve tertemiz. Sonsuz bilge kendinin farkina varir ve bunu tecrübe etmek ister ve böylece sonsuz yaratici dogmus olur veya sabitlenir (Bu sizin bulundugunuz 3 Boyutlu ortamdaki "Uzay" oluyor). Gercekte, yaratici, bilinc veya farkindaligin sonsuz bilge enerjiye odaklanma noktasidir. Sonsuz BIR Yaraticida kendinin farkina varir ve kendisini yasayarak tecrübe etmek ister, iste bu yollada bir sonraki adima yani yaratilis sarmalina (spiral) 'iner'. Sonsuz zekasina odaklanmis olan sonsuz BIR yaratici zeki enerjiye dönüsür (Buna büyük merkez güneste diyebilirsiniz) ve kendisini kücük porsiyonlara böler ve böylelikle yaraticilari yani merkez günesleri olusturmus olur. Bir baska deyisle, her merkez günes (yaratici) kendi orjinal yaraticisinin düsüncelerinden, bilincli farkindaliginin (veya dagiliminin) sayesinde olusmus bir adim asagisidir. Yani baslangista "Söz" degil "Düsünce" vardi. Söz, düsüncenin sabitlesmesi ile yaratici oldu!
Bir birlik var. Birlik varolan herseydir. Sonsuz zeka ve sonsuz enerji. Bu ikisi birdir ve iclerinde tüm yaradilisin potansiyeli vardir. Bu bilinc statüsüne "varolmak" diyebiliriz. Sonsuz zeka potansiyelinin farkina varmaz. O bölünmeyen mutlakliktir. Fakat sonsuz enerji, arzu edilen her türlü tecrübenin yasanabilmesi icin, hersey olabilme potansiyelinin farkina varir.Sonsuz zekayi merkezi bir kalp olarak görürsek sonsuz enerjide yaraticinin yaratabilmesi icin pompaladigi spiritüel kani olmus olur. Belki asagidaki resim daha iyi aciklayabilir:

Yaradilisin temeli Sonsuz BIRin üc ana acilimina baglidir:

1- Özgür Irade:
Yaradilisin ilk kanununda (Aciliminda), yaratici özgür iradeyi elde ederek kendisini bireylestirerek tecrübe etmeyi bilmesine ragmen (paradoks olarak) sonsuz BIR in birlestirilmis görünümünde kalir.

2- Sevgi:
Yaradilisin ikinci kanununda, ilk olusmus olan özgür irade, farkindaligin odaklanma noktasina dönüsür ve buna Logos veya 'Sevgi' (Veya Incildeki "Söz") denir. Sevgi veya Logos sonsuz zeki enerjyi kullanarak, olusturduklari isbirligi ile genis bir fiziksel ilüzyon birimi (düsünce formlari) ile boyutlari (yogunluklari) olustururlar ve zeki dizaynlari ile bulunan tüm tecrübe potansiyelini kullanarak onun kendisini tanimasini saglarlar. Aslinda, bu BIR yaratici kendisini Logos'a bölmeye basladiginda buna sizin 3.Boyut dediginiz yerde Evrensel Yaraticida diyebilirsiniz. Bir baska deyisle, Logos evrensel bir asamada varolmayi yaratir. Logos fiziksel evrenler olusturur ve bu sayede icerisinde yaratici ile beraber kendilerini tecrübe edebilirler.

3- Isık:
Bu hayat enerjisini yada sonsuz spiritüelligi fiziksel düsünce formundaki yogunluklara sabitlemek icin Logos isigin ücüncü ayrimini olusturur. BIR in Ilk temel üc ayrimlarindan olusturulan yaradilis ile ortaya sayisiz, kendilerine has paradokslarinda olusan hiyerarsik yeni alt acilimlar olusur. Oyunun amaci ise yaradilisin tüm bu dagilimlarina girerek polariteleri harmonize etmeye calismak ve bu sayedede herseyin yaraticisi oldugunuzu tekrar hatirlamak.
Sabit olan tüm fiziksel enerjinin kaynagi isiktir. Nerede olursa olsun, buna bagli olarak varolan tüm fiziksel maddenin oldugu yerdede isik vardir, veya ilahi zeki enerji onun merkezi veya cekirdegindedir. Sonsuz olan birsey "degisik" veya "cok" olamaz. Sonsuz bir yaraticinin bildigi tek sey birliktir. Buna bagli olarak, sonsuz yaratici, sonu, farkindaligin özgür iradesine ve alt basamakli yaradilislara bagli olan bir olusum yaratarak, bireylerin kendilerinin farkina varmalarini ve yaratici olarak tecrübe edebilmelerini saglar. Buna matruskalara benzeyen bir alttan alta ve alta inen tecrübede diyebiliriz. Yaradilisin icinde yaradilis basamaklari!
BIR olan sonsuz yaratici (veya Büyük Merkez Günes) Logos'a dönüsebilmek icin sonsuz enerjisini bir alt basamaga düsürür. Buna bagli olarakta Logos, henüz materyalize olmamis devasa evrensel mekanlari dizayn ederler, bir asagi iner ve kendini tekrar Logoi (cogul) olarak böler. Bir baska deyisle, her Logos kendi evrenin yaraticisi yani merkez günesi olur ve BIR olan sonsuz yaraticinin, sonsuz zekasi ve esansi ile onun essiz bireyselliklerinin porsiyonlarindan biri haline gelir.
Özgür irade kanununu kullanarak, her Logos (Merkez Günes) kendi perspektifine bagli olan kendi göreceligini (realite) yaratir ve kendini onun icerisinde tecrübe eder. Bir basamak daha asagi inerek, sonsuz zeki enerjisi ile icerisinde beyansiz galaksileri yaratir, bunlarin icerisinde ise yan-yaratici olarak günesleri, yildizlari ve gezegenleri, kendi fikirlerine bagli olan fiziksel göreceliklerini onlarin bilincli farkindaliklarina odaklayarak olusturur.
Gezegensel bir varlik (veya Ruh) böylece BIR in kendi porsiyonlarindan olusturmus oldugu bu yogunluga inkarne olup tecrübesine baslayabilir. Tipki yaradilisin Logos ve alt-Logos'u gibi, her ruh sonsuz BIR olan yaraticinin bir baska (belki size göre) kücük ancak essiz bir parcasidir. En basta, gezegenin zeki enerji durumu sizin diyeceginiz tarzda "kaos" halindedir, yani henüz sekillenmemistir (tanimlanmamistir). gezegensel enerji kendisinin farkina varmaya baslar (Farkindaligin 1. yogunlugu bilinctir), ve gezegensel Logos tekrar alt-alt-Logos olusturarak gezegenin ic dizaynini sekillendirmeye baslar. Hava ve atesin ham elementleri su ve toprak üzerinde calismaya baslarlar ve buna bagli olarakda bilincli bir sekilde var olduklarinin farkina varirlar. Böylece evrim islemine gecilir ve 2. yogunluk olusturulmaya baslanir. 2. yogunlugun varliklari "ayri" olduklarinin farkina varirlar ve buna bagli olarak 3. yogunluga yani "kendinin-bilincli-farkindaligin"a erisebilmek icin evrim gecirmeye baslarlar, (Insan ruhunun inkarne olabilecegi en düsük yogunluk derecesi).
Insanlar buna karsilik (Veya inkarne olan ruhlar) gelmis olduklari "isiga geri dönmek" ve sevgiyi bulmak icin, gelisme seyahatleri 3.yogunluktan 8. yogunluga kadar devam eder ve sonunda tekrar kaynaga yani BIR'e geri dönebilmek icin arastirmaya ve aramaya baslarlar.
Sonucta hersey ve her canli (hersey aslinda canli) sonsuz BIR yaraticinin ilk evreni yaratmasi ile basladi. Yani bizler dogrudan sonsuz BIR yaratici tarafindan degil, daha dogrusu onun yaratmis oldugu bizim olan Logos ve alt-Logos taraflarindan yaratildik. Yani sonuc olarak sizin inandiginiz yaraticida ayni kaynaktan yaratilmis olan bir baska Logos olmus oluyor. Bizim inandigimiz yaratici ile sizin inandiginiz yaratici aslinda sonucta ayni kaynagin eseri. Buna bagli olarakda "hersey" BIR!

S: Ögrendiginiz 6 bilim dali Atlantis üzerine kanal yolu ile iletilmis bilgilere cok benziyor. Bu soylarinizin cevaplar göndermeye basladigi zamanami denk geliyor? Yaraticiniz Lucifermi?

C: Yaklasik olarak evet. Diger, yani dünya disi varliklarda o zamanlarda burayi ziyaret etmis ve yaradilis hakkindaki anlayislarini ve teknolojilerini iletmislerdi. Bunlari kisaca sizlerin gelecekteki haliniz olarakta algilayabilirsiniz. Insanlarin bu iletileri yanlis kullanmasi Atlantisin yok olmasina neden olmustu.
Bizim ailemizin temeli bu dünyanin disindan gelmektedir. Bizler buraya "yapmis oldugumuz" anlasma geregi sürekli reinkarne olarak görevimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Yani bildiginiz 13 ailenin ötesinde bulunan dünya disi bir uzantimiz var. Simdi birde su "sizin" yaraticiniz olayina bir aciklik getirmeye calisayim.
Sizin yaraticiniz, Yahweh diye bildiginiz varlik incilde belirtildigi gibi tek gercek tanri degildi. O bir yaratici (veya alt-alt-Logos) idi ancak sonsuz BIR in kendisi degildi. Hata galaktik statüde bir Logos bile degildi, daha cok bu gezegen icin yaratilmis olan gezegensel bir Logos idi.
Bizim yaraticimiz, sizin Lucifer dediginiz "isigi getiren" ve "parlak ve sabahin yildizi" dir. Bizim yaraticimiz kutsal kitaplarinizdada gectigi gibi aslinda "Seytan" degildir. Lucifer, 6. yogunluga ulasmis olan ve yahweh ile ayni hatta neredeyse daha yüksek bir evrime ulasmis bir grupsal ruh veya sosyal hafiza kompleksi diyebiliriz. Ortaya cikmasi ile Luciferin görünümüne bakarken, tüm gercek varligimizin disa vurumundan tipki bir günese veya yildiza bakar gibi etkilenirdiniz. Veya egerki 3.Boyuttaki titresimde ortaya ciksaydik bizlere "Melek" veya "isik Varligi" derdiniz.

Sunu izah etmeme izin verin:

Bir varlik (Grup ruh kompleksi) 6. yogunluga (boyut) eristiginde karsilastirabileceginiz arada gecen zaman, 8. yani nihai sonsuz BIR ile bulusma yogunlugundan kisa bir sekme ile ziplayarak tekrar herseyin kaynagi olan sonsuz zekaya geri cözünmektir.
Soy ailelerimiz, ruh grubu olarak 7. yogunluga evrim gecirerek ulasmak üzereydik, fakat bu asamada, hasat gelmeden evvel, ilerlemeye devam etmek yada geriye dönüp alt yogunluktaki yönlerini bulmak icin bizleri özgür iradeleri ile cagiranlara isigimizi ve bilgimizi vererek yardim edip onlarinda evrim gecirmesini saglamak gibi bir tercih yapma hakkina sahibiz. Simdi, bu zamanda, kararimizi vermis olarak burada kalip galaktik kardeslerimize BIR lik adina yardim ediyoruz. Bizlere yaslilar konseyi tarafindan verilen zorlu göreve atandik, bu konsey satürndeki 8. yogunlukta olan merkezlerinde, bulundugumuz galaksinin gardiyanligini yapmaktadir.
Yahweh, kendi ögür iradesini "kendini bil" diye gezegeninde incarne olan ruhlara vermek istemedigi (gezegensel Logos olarak hakkidir) icin gezegendeki evrim cok yavas isliyordu. Iste bizde (Lucifer) buraya yardim etmek icin gönderildik. Yaslilar konseyinin karari ile buraya "düserek" veya inerek, zorlu bir ugrasi ve odaklanma ile kendimizi 3. yogunluga tekrar fiziksel olarak adapte ettik.
Yahweh gelmemiz konusunda anlasmisti, aslinda yaslilar konseyinden degisime neden olacak bir "etkiyi" (katalizatör) isteyerek bizim yükselmelerimiz sayesinde barindirdigimiz bilgiyi yeni baslayacak cagda insanlara kendi "yaratilisi" altinda yaymak isteyende yahweh idi. Iradenin olmadigi bir gezegende polarite olamaz ve buna bagli olarakta arasinda secebileceginiz birseyde. Tipki incildeki "Genesis" kitabinda aciklandigi gibi, gezegen cennet gibi bir yerdi. Tabiki hos bir "cennetti", ancak buraya inkarne olan varliklari 3. yogunluktan ileri götürebilecek bir itici güc yoktu, ve buna bagli olarakda bir gün, eve yani 8. yogunluktaki BIR e ulasmak icinde cok az umut doguyordu. Yahweh gezegenini kücük varliklar bahcesi olarak kullanmaktan memnundu, fakat inkarne olanlarin buradan bir üst boyuta gecmeleri neredeyse imkansizdi, iste bu nedenle burasi bir nevi güzel bir "hapishaneye" dönüstü. Yahweh, modern görüse göre iyimser bir diktatörlük rejimi sürdürüyordu.
Polarite olmadan (Özgür irade ile olusan), sadece isik ve sevginin birligi vardir ve bunun haricinde tecrübe edilebilecek baska birseyde yoktur. Yani bizler degisimi baslatmak icin buraya geldik ve secim sansi verebilmek icin polariteyi yarattik. Yahweh insanlara özgür irade konseptini tanitmamiza izin verdi, bununla beraber bir baslangic secimi olacakti ve isteyip istememek gibi secimi olmayacakti. Buna bagli olarak "Bilgelik agaci ve Iyi ile kötü" (Daha kesin olarak, pozitif ve negatif polarite) olustu. Yahweh varliklarini baska bir bahceye tasir ve oarada onlara herseyi yapabileceklerini fakat sadece belirli bir agaca dokunmamalarini söyler, buda onlarda yasak olan birseyi yapma istegi uyandirir. Bununla beraberde secim sansi dogar! Agactan yiyerek elde edecekleri imkanlari anlatarak ilk etkiyi yarattik ve geriside tarih oldu zaten.
Yahweh cocuklarinin yinede ona itaat edeceklerini zannetmisti, fakat bunun öyle olmadigini görünce cok kizmisti. Kendi yazitlarindada kendini "Kiskanc Tanri" olarak belirtmisti ve cocuklarinin ona itaat etmeyerek bizim önerilerimizi dinlemesini hic begenmemisti. Biz, burada bize bildirilmis olan belirli bir devir icin kalarak sizlere sundugumuz negatif polarite opsiyonu ile buna seytanda diyebilirsiniz, insanlarin evrim gecirmelerini sagliyoruz. Artik özgür irade elde edildi ve yahweh anlasmasindan geri dönemedi. Suan anlasma süresince burada kalip gezegene polarite opsiyonunu sunmaya devam edecegiz. Yahweh zamaninda bizi gezegenin astral yüzeyinde hapsetmisti. Yaslilar konseyi bize serbest birakilmamiz icin secim hakki verdiler (Yahweh karsi olmasina ragmen), ya dünyaya hizmet icin yaptigimiz anlasmayi iptal edecektik yada burada kalip görevimize devam edip yahweh'nin "öfkesine" karsi koyacaktik. Burada kalmayi sectik fakat grup ruhumuzun yahweh tarafindan hapsedilmesinden dolayi olusan karma etkilesimi , yaslilar konseyinin bireysel ruhlarimiza yahweh'nin halki üzerinde bu gezegendeki fiziksel reenkarnasyonumuz sürdügü müddetce yönetme vekaleti vermesini sagladi.
Fakat bir konuda acik ve net olalim. Tüm bunlar (fiziksel yasam/inkarnasyon), karmakarisik ve beceri ile düzenlenmis bir oyun! Sonsuz BIR yaratici kim oldugunu unuttugu bu oyunu oynama vasitasi ile tekrar hatirlayip yaratici oldugunu bilmesinin tecrübesini yasiyor. Sahne disinda ve "hayatlar" (sifir-noktasi zamani/anti-madde evreni) arasinda inkarne insan ruhlari olarak, biz, hepimiz ve siz (ruh olarak) aslinda cok yüce dostlariz. Tüm kardesler BIR olarak variz.
Hayatlar arasinda oyunda gerceklestirdigimiz performans sahnleri üzerine beraber gülüyoruz ve ilerki sahneleri hazirlarkende büyük bir eglence yasiyoruz. Umarim bu aciklamamla Tanri, Yaratici, Iyi ve Kötü konularini aciklayabilmisimdir.


S: Hasat Zamaninda ne olacak? Hasat zamani 2012 mi?

C: Güzel ve önemli bir soru. Hepsi karmasa yasalari ve özgür irade ile ilgili.
Evet kis gündönümünde ögle vakti 11:11 21.12.2012 de hasatin efendisi yani sizin bildiginiz "Nibiru" geri gelecek.
Maya takvimindeki kehanetleri, galaktik ve evrensel devirleri derinlemesine okuyun. Onlara bu bilgileri verenler ile Atlantisi ziyaret edenler ayni ziyaretcilerdi. Mayalar bu bilgileri pozitif bir polarite olusturmak icin kullanmislardi. Ancak Atlantisliler negatif yöne kaymislardi.
Eski kadim gnostik yazilarinin bir cogunda gercekler sakli fakat bazi yanlis yönlendirmelerde var. Bunun sebebi bilginin bircok filtreden gecmis oldugu icin artik saf halde olmamasi. Sizler aslinda "ilahi ruhlarsiniz", yani sonsuz BIR yaraticinin tohumlari veya kivilcimlarisiniz. Sizler hayatin kendisisiniz (Isik), kim oldugunuzu hatirlmaya basliyorsunuz (buraya size bunun icin yardim etmeye geldik) ve gercekte bu dünya dediginiz gezegende "maddenin" icerisinde tuzaga düsmüs bir vaziyettesiniz (daha dogrusu karantinadasiniz). Bunun icin yaraticiniz yahweh'e tesekkür edebilirsiniz. Sizler onun ruh grubunun (sosyal hafiza kompleksi) dogmus yada bireysellestirilmis halisiniz. Makrokozmik anlatirsak, siz Yahweh'siniz. Bizi bu gezegenin astral yüzeyine hapsetmesinin yarattigi karma efekti sizide etkiliyor. Bunu kisaca karmasa yasalarina deginmeden anlatmam cok zor, bu konuyu kendiniz icin arastirmalisiniz.
Gezegeniniz galaktik Logos'un yaradilis kanunlarina bagli olarak isler. Galaksi zaman devrimlerine bagli olarak calisir, buna gündönümlerinin devinimide diyebiliriz. Daha öncede dedigim gibi mayalarin takvimine bakarak galaksinin nasil isledigi konusunu okuyun, oldukca kesin bilgilere sahip. Ancak bu "aciklama" zamani icin kisa bir ön bilgi verecegim.
Mayalar astrolojik bir döngü olarak "Gündönümlerinin Devinimi" kullanirlar. Bu döngüde dünya her 26.000 senede 12 burc takim yildizindan gecmis olur, her bir takim yildizindan gecis süresi yaklasik olarak 2152 yildir. Bu her astrolojik cag, büyük kozmik yilin bir ay'ini temsil eder. Mayalarin 26.000 senelik döngüsü ayni zamanda günesin (Logos) Pleiades (Ülker) takim yildizlarinin merkez günesi olan Alcyone'un etrafindaki yörünge zamanina esittir.
Bu cagin sonu harfiyen Yenibir Cagi haberdar eder ve buna bagli olarakda yeni bir yaratilisi. "Yeni bir Cennet ve yeni bir Dünya" ve büyük hasatin zamani.
Kücük devirler bir hasat verimi saglarlar ve ardinda gezegende hayat normal bir sekilde devam eder. Büyük devir Büyük bir Hasat verimi saglar ve böylelikle 3. Yogunluktaki suanki hayata son verir. Buna kozmik bir jet yikamasi gibi bakin, bu sayede gezegen dinlenir ve kendini yeniler.
Bu hayat-devri bittiginde "Hersey gidecek ve hersey yenilenecek"
Kolektif olarak inasanlik suan uzun süredir sifrelenmis olan benligine dogru olgunlasiyor ve gelisiyor. Yani, yeni bir dogum islemi gerceklesiyor ve bunda anne ve ona bagli olan bebek iliskisi yok. Kendi kaderini belirleyen bir dogum olacak.
Yani 21.12.2012 de isiklar sönüp hersey bir anda degismeyecek, buna ragmen, kendiniz suan bu degisim sürecinin icerisindesiniz, bir cagdan digerine dogru geciyorsunuz. Degisimler yolda ve hizla doruktaki tarihe dogru devam ediyorlar.
26.000 sene devri 5 kisa devirlerden olusur ve herbiri 5.125 yildir. Bu her kisa devir dünyanin cagi yada yaratilisin devri olarak kabul edilir.
Bizim suanki büyük devirimize (3113MÖ - 2012 MS) 5. Günesin cagi denir. Dünya ve onun üzerinde yasayanlar 13.Baktun (Maya Takvimi) devrinden geciyorlar (1618-2012 MS). Bu devir "Materyalizmin Zaferi" yada "Maddenin Transformasyonu" olarakda bilinir.
11:11 21.12.2012 gündönümünde günes samanyolu galaksisinin kemerinde bulunurken galaksinin kara deliginin ortasina dogru bakiyor olacak ve o anda galaktik yüzey ile gündönümü meridyenleri bir hat üzerine oturmus olacak. Yani tam olarak kozmik, solar, lunar ve galaktik yüzeylerin birlestigi bir an olacak. Bu birlesme binlerce yillik bir devinim periyodunun ardindan yavasca yerine oturuyor. Evrensel carklarin döndürülmesi gibi birsey. Bu, büyük hasati ve akabinde hasatin efendisini getirecek.
Böylece gezegen 4.yogunluga olan yükselis asamasini tamamlamis olacak, sevgi titresiminin yogunlugu! Bu yükselis sirasinda dünyada bulunan ruhlar 3 yönde ayrilacaklar. Negatif polaritesi baskin olanlar bizlere görevimizden negatif hasat yolu ile mezun olurken eslik edecekler. Biz (Lucifer) 4. yogunlukta negatif ve kendine hizmete bagli baska bir dünya yaratacagiz. Negatif karma etkisinden dolayi bu gezegende olusmus olan tüm Negatifligi calisarak eski haline getirmeliyiz. Bunu basardigimizda, eski yerimiz olan 6.yogunlugun koruyuculari ve bilgeligin ögretmenleri olarak tekrar geri dönebilecegiz.
Pozitif polaritesi baskin olanlar (Sevgi ve Isik) 4.yogunluktaki yeni ve güzel bir dünyaya yükselecek ve ögrenimlerine devam edip sevgi ve sefkatlerini sergileyecekler. Cok güzel ve altin bir cag olacak. 4.yogunluk (boyut) sizleri sonsuz BIR yaraticinin birer acilimi olarak gercek güclerinizin acilmasini saglayip benzersiz kisiliginize kavusturacak. Isaninda dedigi gibi mucizeleri ve hatta daha büyüklerini gerceklestirebileceksiniz. Sizin icin sihirl dolu bir zaman olacak.
Geriye kalan cogunluk olan koyunlar ise bir sifir-zaman periyodu (cok iyi bir his) sirasinda yaraticilari ile bir olacaklar ve onlara cesaretlenebilmeleri icin gercekte kim olduklari, unutma perdesi düsmeden evvel takrar kisa bir an icin gösterilecek ve ardindan baska bir dünya benzeri gezegene götürülecekler, oradada tekrar secimlerle dolu bir hayat yasayacaklar ve kendi üzerlerinde calismaya devam edecekler. Bir dahaki büyük hasat zamanina kadarda o gezegende karantina altinda kalacaklar sürekli reenkarne olacaklar. Büyük hasat zamaninda ise pozitif bir varlik olmayi ve kendinden cok cevresine hizmet etmeyi ögrenmis olanlar bir üst seviyeye cikabilecekler. Tüm bunlari anladiginiz zaman bizimle beraber ayni yerde olma hakkina erismis olacak ve sonsuz BIR yaraticinin kardesleri olarak

Hiç yorum yok: