Kapalıçarşı'nın büyük bölümünün kül
olduğu 26 Kasım 1954 yangını için itfaiye ekiplerinin hazırladığı rapor ve
ilginç fotoğraflar ilk kez günışığına çıktı.
Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461'de kurulan, İstanbul'un
yüzyıllardır ticari hayatının merkezi olan Kapalıçarşı, tarihinin en büyük
yarasını 26 Kasım 1954 yılında meydana gelen yangında aldı. Çarşının neredeyse
tamamı yanarak, kül oldu. Çarşıdaki yangını söndürebilmek için
İstanbul'daki 489 itfaiye memuru 28 gün boyunca çalıştı. Kapalıçarşı yangını
ardından birçok soru bıraktı. Yangını söndürme görevine katılan itfiaye
memurlarından günümüzde bir tek 81 yaşındaki Mustafa Gürez yaşıyor. Gürez'e o
döneme ait yangın fotoğraflarını gösterdiğimizde bir itfaiyecinin fotoğrafı
dikkatini çekiyor. "Bu itfaiye memuru benim" diyen Mustafa Gürez'in gözleri
doluyor. Gürez, Kapalıçarşı ile ilgili 50 yıl sonra en önemli soruyu da
yanıtlıyor; "Biz bütün itfaiyeci arkadaşlar olarak o dönemde Kapalıçarşı'nın
kundaklandığını düşünüyorduk. Ancak, herhangi bir ip ucu bulamadık.
Yangının çıkış sebebi raporlarda elektrik kontağı denildi. Eskiden yangının
çıkış nedeni bulunamayınca raporlara elektrik kontağı yazılırdı." Kapalıçarşı
yangınında 28 gün geceli gündüzlü çalıştığını anlatan Mustafa Gürez, "Çarşının
içine girmek mümkün değildi. İçeride cehennem sıcağı vardı. 4 gün sonra içeri
girdik, söndürme çalışmalarına devam ettik. Yanan dükkanlarda kilolarca altın
vardı. Çarşı içinde yangın söndürme çalışmaları yaparken, tüm itfaiye arkadaşlar
ortak karar aldık. Çarşıdan çıkarken polislere üstümüzü arattırıyorduk. Bir
yağma oluşmasını istemiyorduk. Yangını söndürdükten sonra 25 lira ikramiye
aldık" diyor. O dönemin İtfaiye Müdürü Muavini Tarık Özavcı'nın hazırladığı
Kapalıçarşı yangın raporunda yangının büyümesine yardım eden amilleri şu şekilde
sıralıyor:
"Zamanla çarşı içine girmiş, yuva yapmış ve yavrulamış olan kedi,
fare ve emsali ayaklı ve sürüngen hayvanların galip bir ihtimal ile tutuşarak
rastgele açık buldukları delik, aralık ve oyuklardan kaçışmaları büyük rol
oynamıştır. Dükkanlar arasında barut bayileri, kolonyacı dükkanları ve bu
dükkanlarda parlayıcı mevat bulunması. Yangının başladığı sırada ve devamı
süresince esen rüzgarın camları kırık pencerelerden ve bilhassa evvelden açılan
kapılardan kurander ve sokak aralarında anafor yapması neticesi alevlerin zemine
paralel olarak sokakları yalaması ve teşhir mallar ile dükkanları sıravari
tutuşturması. Çarşı içinde mebzulen muhallabici, sütçü, aşçı, köfteci ve emsali
yiyecek maddesi satılan dükkanların bulunması. Söndürmeyi müteakip çarşı içinde
toplam 1364 dükkan ve çarşı dışında 30 dükkanın yandığı anlaşılmıştır. Yangına
15 Milyon Lira zarar tevlit etmiş ve sigorta şirketlerince 7 Milyon Lira
ödenmiştir ki bu rakamlar facianın büyüklüğünü anlatmak için kafidir."
Tum dunyanin puslu vadisine degisik bir gozle bakarken, bilginin esas paylasmanin onemli oldugunu hic aklimizdan cikarmadik. Kendimize olan inancimizi; Kadim Turk Devletinden, Gucumuzu ve Kudretimizi Boru Budun'larina olan sonsuz saygimizdan alirken, sancagimizi da Peygamber efendimizin mirasi sayip kiyamet gunune kadar yasatacagimiza dair, varligimizin son zerresine kadar Yemin ettik. Mahsusa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder