25 Kasım 2012 Pazar

ERGENEKON sorusturmasi ve Basbakana Sorulan Tum Sorular. Birand Karmasasi "PKK’ya genel af çıkarılsın, Öcalan serbest bırakılsın"



Bu sorularin cevaplarini buldugumuzda Turkiye de cozulmeyecek sorun kalmamistir demektir!!!

Neymiş, nasil olurmus,  efendim,
Mehmet Ali Birand, PKK’ya genel af çıkarılsın, Öcalan serbest bırakılsın siyasete girsin demiş.
Medyada  en kıyak yerlerde köşe tutan  bu adamlar yeni bir şeyler mi söylüyorlar?Hayır.
Adamlar görevlerini, kopekliklerini yerini getiriyorlar yani sahiplerine hizmet ediyorlar. Dünden bugüne kadar geldikleri noktada tek farklılık ise bugün daha açık ve rahat konuşabilmeleri.
Hem bu; Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Nazlı Ilıcak gibileri AKP liderlerinin akıl hocaları değil mi?Niye kızıyorsunuz bu adamlara?..
Bölücü propaganda yapıyorlar”mış.

Bölücülüğün daniskasını icra edenlere bir şey demeyin onları ve yancılarını her seçim baş tacı edin. Meclis’te iktidar, muhalefet yapın sonra da onların beyaz camlardaki garsonlarına veryansın edin..

Namsiz, soysuz Apo gercek adiyla Artin iti,  İmralı’daki hobi evinden çıkıp, yatiyla gezmeye baslayip devletin tahsis ettigi helikopteri ile meclise gelmeden Ergenekon sorusturmasi kapsaminda SAYIN BASBAKAN'A sorulan su sorulari  birde biz soralim

ERGENEKON sorusturmasi!!!
1) Fehmi Koru, 28 Ocak 2008 tarihinde Kanal 7 ekranından, 1 Şubat 2008’de ise Yeni Şafak gazetesindeki köşesinden, “Ergenekon Operasyonu’nun düğmesine 5 Kasım 2007’de Beyaz Saray Oval Ofis’teki Bush-Erdoğan görüşmesinde basıldığını” söyledi, yazdı. Fehmi Koru doğru mu söylüyor?

2) 1998’de Kenan Evren’e “sizin döneminizde belediye başkanı olsaydım, İstanbul’u uçururdum” diyerek iltifat ettiniz. Sadece siz değil, partinizin önde gelen isimleri de Evren’e saygı göstermekte yıllarca birbiriyle yarıştı. Örneğin Abdullah Gül cumhurbaşkanı olunca Kenan Evren’i Çankaya’da ağırladı, birlikte pozlar verdi. Örneğin Bülent Arınç, bazı açılışlara Kenan Evren’le birlikte katıldı, fotoğraf çektirdi.
Bugün Kenan Evren “darbecilikten” yargılanıyor. Evren’in yargılanması bir kaza mıdır? Yani Ergenekon tertibi ile çıkılan yolda, toplumun baskısı nedeniyle girilmek istenmeyen bir tünel midir? Değilse, darbeci Evren’e yaptığınız iltifatlardan dolayı pişman mısınız?




3) Bildiğiniz gibi Tuncay Güney, Ergenekon tertibinde özel bir rol oynadı. Güney’in gazeteci arkadaşı Kemal Kaplan, anılarını içeren kitabında Tuncay Güney’in kendisine şöyle dediğini belirtiyor: “Ben Tayyip Erdoğan’la görüştüm, geçen sene. Hem de içinde bulunduğu parti aleyhine bir görüşmeydi.”
Tuncay Güney’le, siz henüz Fazilet Partisi’ni bölmeden önce görüştüğünüz doğru mu? Ne görüşmüştünüz?

4) Ergenekon tertibinin bavulcu gazetecisi Mehmet Baransu, İsviçre’den bir bavulla para getiren AKP’liyi bildiğini açıkladı. Baransu’nun sözleri, sizin “İsviçre’de 8 hesabınız olduğu” ve bunların kaydının ABD’nin elinde olduğu iddiasıyla birleşince önem kazanıyor. Baransu yalan söylemiyorsa eğer, o bavulu getiren AKP’li kimdi? O bavul dolusu para nerede kullanıldı?

BOP-ABD-ANLAŞMALAR

5) BOP eşbaşkanı olmadığınızı söylüyorsunuz ama 2004 yılından sonra tam 34 yerde “BOP eşbaşkanı olduğunuzu” dile getiriyorsunuz. İnternette görüntülü kayıtlar mevcut. Hangi sözünüz doğru? 34 yerdeki mi, diğer teki mi?

6) Siz henüz daha Refah Partisi’nin Beyoğlu İlçe Başkanı’ydınız ve gazeteci Ruşen Çakır aracılığıyla Amerikalılar sizinle temas kurdu. Amerikalıların sizin siyasi yükselişinizdeki payı nedir? Örneğin Morton Abramowitz, Henri Barkey, Philip Gordon, David Philips, Alan Makovsy, Ian O. Lesser ve Stephen Larrabe gibi kişilerin siyasi kararlarınızdaki etkisi nedir?

7) Günter Verheugen, 3 Kasım seçimlerinden hemen sonra, 15 Kasım 2002’de Varşova’da Deniz Baykal’la görüştü. Verheugen bu görüşmeden sonra sizinle bir araya geldi ve size “Deniz Bey sizin başbakan olabilmeniz için önünüzün açılmasına yardımcı olacak” dedi.
Bu görüşmeden birkaç ay sonra Baykal size el uzattı, Anayasa değiştirildi, Siirt seçimleri iptal ettirildi ve siz önce milletvekili sonra da Başbakan oldunuz. Bu süreçte başka hangi aktörler rol aldı? ABD’nin bu aktörlere ne telkini oldu?

8) Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, 3 Kasım 2002 seçimlerinde oyunu kullandıktan sonra bir haftalığına ABD’ye gitti. Özkök ABD’de olağanüstü bir şekilde ağırlandı ve ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’le, Savunma Bakanı Donal Rumsfeld’le, yardımcısı Paul Wolfowitz’le, Genelkurmay Başkanı Richard Myers’le, Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Condeleezza Rice’la ve Dışişleri Bakanı Colin Powell ile ayrı ayrı görüştü.
Özkök ABD’deyken siz bazı temaslarınız sonucunda, dönüşte kendisiyle görüşeceğinizi açıkladınız. Nitekim Özkök döndü ve 15 Kasım’da sizinle görüştü. Bu görüşme size Başbakanlık yolu açılmasında önemli rol oynadı. Özkök’ün sizinle görüşmeyi kabul etmesinde ABD’nin rolü nedir?

9) 4 Kasım 2002’de ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz’e bir mektup yazdınız ve “Bu amaçla, Org. Özkök ile mümkün olduğu kadar kısa sürede mahrem, özel bir toplantı yapabilmeyi ümit ediyorum. Özel cep numaram şudur: 0533 7… Bu yardım ve ülkeme geçmişte gösterdiğiniz dostluk için çok teşekkürler.” dediniz.
Bu mektubun Başbakan olmanıza katkısı nedir? Size Özkök’le görüşmeyi sağlayan ABD, başbakanlığınızın karşılığında Irak konusunda destek istedi mi?

10) 1 Mart 2003’te tezkerenin reddedilmesinin ardından ABD’yle “9 üs anlaşması” yaptınız mı?

11) 22 Eylül 2003’te ABD’yle imzaladığınız Dubai anlaşmasının iki şartı neydi? Türk Ordusu’nun Irak’a tek yanlı girmemesi karşılığında 8,5 milyar dolarlık bir kredi gündeme geldi mi?

12) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Dışişleri Bakanınızken, ABD’li mevkidaşı Colin Powell’la 2003’te “2 sayfalık, 9 maddelik” bir anlaşma imzaladı. Gül bu gizli anlaşmayı Sabah gazetesine verdiği bir röportaj sırasında söyledi. Gül, sizi bu “2 sayfalık 9 maddelik” gizli anlaşmadan haberdar etmiş miydi?

13) Danışmanınız Cüneyd Zapsu, ABD’lilere “Erdoğan’ı deliğe süpürmeden önce iyice kullanın” demiş ve bu not gazetelere yansımıştı. Zapsu, bir Alman gazetesinde çıkan “Kızım moda olduğu için türban takıyor” sözlerinizde de başroldeydi.
Zapsu’nun sizi zor durumda bırakan bu davranışlarını nasıl yorumladınız? ABD-Zapsu ilişkisi ne boyuttadır?

KÜRT AÇILIMI-OSLO

14) PKK’yle “biz değil MİT görüştü” dediniz. Ama Hakan Fidan Oslo’dayken MİT Müsteşarı değil, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısıydı. Nitekim Fidan sizin özel temsilciniz olarak masada bulunduğunu muhataplarına belirtiyordu.
Savcılar MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı “almak” istediklerinde siz çıktınız ve “Talimatı veren benim, alacaksan beni al” diyerek meydan okudunuz. Her şey ortalığa saçılmışken hâlâ “PKK’yle biz değil, MİT görüştü” diyebiliyor musunuz?
15) Özel temsilciniz Hakan Fidan Oslo’da PKK’li muhataplarına “sizin Öcalan’la yüzde 95 anlaştığınızı” söyledi. Anlaşamadığınız yüzde 5 nedir?

BATI’YLA İLİŞKİLER

16) Nisan 2011’de Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığınız konuşmada “Bilimde, sanatta, mimaride, dilde, musikide, günlük yaşam alışkanlıklarında, hatta yeme-içme kültürlerinin transferinde Haçlı Seferleri son derece etkili olmuştur” diyerek Haçlı Seferleri’ni övdünüz. Türk düşmanı olan Papa 5. Sixtus’un heykelinin altında Avrupa Anayasası Nihai Senedi’ni imzaladınız. AB buna rağmen size tarih vermedi. Kızgın mısınız? (Ya da AB’nin tarih vermeyeceğini zaten biliyordunuz da, sırf TSK’yi aşabilmek için mi AB aday üyeliği istediniz?)

17) Haçlı Koalisyonu Libya’ya saldırmaya hazırlanıyorken siz çıktınız ve “NATO’nun ne işi var Libya’da” diyerek tepki gösterdiniz. Ama sonra fikir değiştirdiniz ve “NATO, Libya’nın Libya’lılara ait olduğunu tescil etmek için Libya’ya girmelidir” dediniz, üstelik daha da ileri gidip Türkiye’yi NATO’nun Libya saldırılarına karargâh yaptınız. Bu ani fikir değişikliğinde “beyzbol sopası”nın rolü oldu mu?

18) Mısır-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmanızda “Batılı güçlerin bütün derdi İslam dünyasını paramparça etmektir” dediniz. Katılıyoruz. Ancak NATO üyesi, ABD’nin model ortağı ve AB’nin aday üyesi olan Türkiye Batılı bir güç değil midir?
İslam dünyasının paramparça olmaması için NATO’dan çıkmayı, AB’ye aday üyeliği yırtıp atmayı, İncirlik üssünü ve Kürecik Radarı’nı kapatmayı düşünür müsünüz? Yoksa o lafı sadece Mısır’da olduğunuz ve bölgenin desteğini arkanıza almak için mi söylediniz?

19) The Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan bir yazınızda ABD’ye şöyle seslendiniz: “Kahraman çocuklarınızın anavatana en az kayıpla dönmesini umuyor ve dua ediyoruz.” Sağlıklarına duacı olduğunuz bu ABD askerleri, Irak’ta Müslüman katletmedi mi, İslam dünyasını parçalamadı mı?

ISRAİL-FİLİSTİN

20) Amerika’daki bir Yahudi örgütü, size 2005 yılında “Cesaret Madalyası” verdi. Bu madalyayı alan ilk Müslüman sizsiniz. Umarım ikincisi de olmaz.
Bu madalyayı, ne İsrail’in Mavi Marmara’da 9 yurttaşımızı katletmesinden sonra ne de şimdi Gazze’de Filistinlileri katlederken iade etmediniz. Bu madalya neden bu kadar önemli sizin için?

21) 25 Mayıs 2004 günü partinizin TBMM Grup Toplantısı’nda milletvekillerine şöyle seslenmiştiniz: “Filistin konusunda duygusal davranmayın. Dünya gerçeklerini göz önünde tutun. Biz öyle davranıyoruz.”
13 Haziran 2004’te İsrail Başbakanı Ehud Barak’la katıldığınız bir panelde “Arafat’ı barışın önündeki engel olarak” suçlamıştınız. Hatta bir keresinde, “İsrail’in en yetkili ağzı, Filistin lideri Mahmut Abbas’ın tutuklu Hamas milletvekillerinin serbest bırakılmasını istemediğini söyledi” diyerek Abbas’ı zor durumda bırakmıştınız.
Filistin meselesine aslında nasıl bakıyorsunuz?

22) İsrail’in Mavi Marmara saldırısından iki hafta sonra, bu ülkenin OECD’ye üye olmasına izin verdiniz. Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin 49 yıllığına İsrailli şirkete verilmesine itiraz edenleri “Yahudi düşmanlığı” yapmakla suçladınız. Milli Eğitim Bakanınız13 Şubat 2009 tarihinde, okullarda İsrail mallarının boykot edilmemesi için genelge yayımladı. Tarımsal İşbirliği ve Kalkınma Projesi ile İsrail’in Konya’dan 40 bin dönüm arazi almasını sağladınız. 6 Eylül 2007’de Suriye’deki bir nükleer reaktörü vurması için İsrail uçaklarına hava sahasını açtınız.

Bu sorularin cevaplarini buldugumuzda Turkiye de cozulmeyecek sorun kalmamistir demektir.

Hiç yorum yok: