Çal Dağı’nda ZEHIRLI İngiliz Sömürgeciliği ve VATAN HAINI HUKUMETIN BITMEK BILMEYEN IHANETLERINDEN BIRI DAHA.!
Turkiye uzerinde SAHIPLERINE YERALTI, YERUSTU Kaynaklarimizi PESKES ceken Ihanet Hukumeti'nin metastaz yapan zihniyetin sıçradığı bir başka alanı kemirme projesi.
çal dağı'nda nikel madeni işleten eski adıyla bosphorus şirketi'nin yönetim kurulu üyeleri arasında dikkat çekici isimler yer alıyor. uzun dönem türkiye'de ingiltere büyükelçisi olarak görev yapan david logan bu isimlerden biri. logan'ın büyükelçilik döneminde kurduğu diplomatik ilişkilerin, şirketin türkiye'deki faaliyetlerinde yardımcı olduğu belirtiliyor.
şirket ismini sardes olarak değiştirirken, maden ocağının european nickel tekelinin türkiye’deki ayağı olan ingiliz bosphorus şirketi, 2002 yılında manisa’ya bağlı turgutlu çal dağı’nda nikel madeni işletme hakkını elde etti. şirket, deneme üretimi adı altında 3 yıldır bölgede faaliyet gösteriyor. 2006 yılının ocak ayında çevre etki değerlendirme raporu alan bosphorus şirketi’nin genel müdürü simon purkiss, yabancı sermaye derneği'nin düzenlediği bir toplantıda başbakan tayyip erdoğan ile birebir görüşmüştü.
arnavutluk, bosna hersek ve kosova’da da farklı isimlerle faaliyet gösteren şirket, nikel madenciliğinde en ucuz ancak en tehlikeli yöntem olarak bilinen “sülfürik asit liçi” yöntemini kullanıyor. “sülfürik liçi yöntemi” geriye tonlarca sülfürik asit içeren atık madde ile çevre ve insan sağlığında onarılması imkânsız tahribatlar bırakıyor.
dikkat çeken isim: david logan
istanbul’da kurulan şirketin merkezi daha sonra izmir’e taşındı. şirketin yönetim kurulunda iki dikkat çekici isim bulunuyor. bunlardan biri, 1997- 2001 yıllarında ingiltere'nin türkiye büyükelçiliği'ni yapan david logan. istanbul ve ankara'da görev yapan logan, 29 nisan 2004 tarihinde şirkete katıldı. şirketin başkanı felix pole, 30 eylül 2004 tarihli konuşmasında logan için, "david’in akıcı türkçesi ve türkiye’deki güçlü bağlantıları bize çok yardımcı oldu” demişti.
bosphorus şirketi'nin yönetim kurulu üyeleri arasında dikkati çeken bir başka isim de, hukukçu paul lush. daha önce amerikan tekeli rio tinto ve avustralya sermayeli billiton’da yöneticilik görevi yapan paul lush, rüşvet kanunu’nu çiğnemekle suçlanıyor. ekonomik işbirliği ve kalkınma örgütü (oecd), avustralya tekellerinin, denizaşırı ülkelerle yaptıkları işlerde bürokrasi işlerini hızlandırmak için ödedikleri teşvik primlerinin rüşvet kanunu’nu çiğnediğini açıklamıştı. bu şirketlerden biri de, paul lush’un yönetiminde bulunduğu bhp billiton tekeliydi.
sülfürik asit fabrikasi da kuruluyor
Gediz ovasını mahvedecek sülfür bombası geldiÇaldağı nikel tesisi için Çin'de özel üretilen dev sülfür kazanı İzmir'e geldi. Dev 'sülfür bombası' günde 1 km. yol alarak iki ayda Manisa'ya ulaşacak. |
eti maden işletmeleri genel müdürlüğü’nden metalürji yüksek mühendisi lütfi tozar, “nikel madenciliği” üzerine hazırladığı araştırmasında, çal dağı’nın 38 milyon ton rezerve sahip olduğunu belirtiyor. ancak şirketin yaptığı sondaj çalışmalarında rezervin 45 milyon ton olabileceği düşünülüyor. tozar’ın hesaplarına göre, madenin toplam parasal değeli 6,258 milyar abd doları ve şirket bu alanda 4,2 milyar abd doları kazanmayı planlıyor.
1 ton cevherin islenmesi için yaklaşık 400 kg sülfürik aside ihtiyaç bulunuyor. şirketin bol miktarda kullandığı sülfürik asidi bandırma’daki asit fabrikasından temin etmesi pahalıya mal olduğundan, çal dağının eteklerinde bir de sülfürik asit fabrikası kuruluyor.
köylülerin su kaynaklari tehlikede
maden şantiyesinde saniyede 135 litre su kullanılıyor. bu, günde 11 bin 664 ton ve yılda 4,2 milyon ton su anlamına geliyor. madende kullanılacak suyun tamamının, gediz nehri’nden çekilmesi planlanıyor. ege bölgesinde “küresel ısınma” nedeniyle yaşanan kuraklığa, şimdi de ingiliz tekelinin karı için yarattığı kuraklık eklenecek. öte yandan yılın haziran-eylül aylarında gediz nehrinde yeterli bu bulunmuyor. bu durumda, maden işletmesi, ihtiyacı olan suyun tamamını, sondajla yeraltı su kaynaklarından temin edecek.geriye sülfürik asit kalacak
şirket, 2000 dönüm alanda kurulu maden sahasında 12,5 kilometre kare alanda arama yapacak. bu alanda musulcalı, akköy, çampınar, izzettin, yakuplar, temrek ve sarıbey köyleri bulunuyor. bağ, pamuk, zeytin ve sebze üretimiyle geçimlerini sağlayan köylüler, maden ocağının yaratacağı tahribat nedeniyle topraklarından üretim yapamayacak ve birçok maden çevresinde olduğu gibi topraklarını terk ederek, kentlere yerleşmek zorunda kalacak.metalürji yüksek mühendisi lütfi tozar’ın araştırmasına göre, 16 yıl bölgede maden çıkarmayı planlayan ingiliz tekelinden geriye, 15 milyon ton sülfürik asit geçirilmiş toprak, 38 milyon ton maden atığı, bir sülfüik asit fabrikası ve kullanılamaz hale gelmiş milyonlarca dönüm tarım arazisi kalacak.
287 bin ağaç kesti
bitki türü açısından son derece zengin bir bölge olan çal dağı’nda maden şirketi, 287 bin ağacı kesti. büyük bir ağaç katliamı yapan şirket, 11 bin 234 ağaç dikeceğini açıkladı. şirket ile turgutlu belediyesi arasında irlamaz rekreasyon alanı’nın ağaçlandırılması için protokol yapıldı. kışladağı’nda altın madeni işleterek bölgede büyük bir yıkıma neden olan tüprag şirketi de, madene karşı çıkan inay köyünün girişine hatıra ormanı oluşturmuştu.
şirket adini değiştirdi
köylülerin tepkisi üzerine, ingiliz bosphorus tekeli adını “sardes” olarak değiştirdi. salihli-turgutlu arasında yer alan sard antik kentinin adını yeni isim olarak seçen şirket, bu değişiklik ile halktan gelen tepkileri azaltmayı amaçlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder